Doğa için birşeyler yapabilmek için büyük çaba gösteren bütün genç arkadaşlarıma buradan tebriklerimi iletmek istiyorum. Heveslerinin giderek artmasını, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.

Bu arada, sergide tespit ettiğim bir durum hakkında, sergiyi gezen herkese benim ile ilgili olduğu için bir açıklama yapmak istiyorum.

Sergide bazı öğretim elemanlarından bir şekilde sağlanan böcek ve kelebek örnekleri bulunmaktaydı. Serginin bu şekilde sunulmasıyla herhalde izleyicilerin daha fazla ilgisinin çekilebileceğinin düşünüldüğünü sanıyorum. Sergiye bu noktada dekanlık ve bölüm yönetimi tarafından yeterince destek verilmemiş olduğunu anlaşılmaktadır. Nitekim, böyle bir gösteri için benden resmen bir desek talep edilmemiştir. Eğer dekanlık bir istekte bulunsaydı, serginize internetteki programlarımızla katılabilir, böcekler alemine yönelik ilgi çekici slayt gösterileri yapabilir, video filmleri gösterebilirdik. Ancak bize böyle bir ciddi talep yöneltilmemiştir. Bunun nedeni ise, geçen dekanlık döneminden başlayan, şimdiki yönetimle de devam eden, bilimsel araştırmalarımıza karşı olduğu kadar bizi Fen-Edebiyat Fakültesi kadrolarından da söküp atmaya yönelik, sürdürülen yıkıcı tavırlardır.

Sergiye konan bir kutu dolusu kelebeğin, istatistik bölümünde çalışan bir hocadan alındığını duyunca, merak ederek gittim. Stand'ta yer alan, nadir kelebek türlerini görünce (örneklerin hepsinin toplama etiketi ya bana, ya da asistanım Dr. Selma Seven'e aittir), bunların Fakülte yönetimi sırasında, eski dekanın bizden israr ve tehditlerle aldığı örnekler olduğunu gördüm. Durum beni hiç şaşırtmadı. Ancak anlayamadığım ve hiçbir zaman da anlayamayacağım şey, bizim Fen-Edebiyat Fakültesinde ne bilimsel araştırmalarımızı sürdürmemizi, ne de kadrolarında çalışmamızı istemeyen bir kişinin ve ona yakın kişilerin bize ait bu örnekleri nasıl hala kendinin imiş gibi sahip çıkabildiğini ve bundan da rahatsızlık duymadığıdır.