Disiplin Hükümlerinin Uygulanması

 

T.C.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

Personel Genel Müdürlüğü

 

 

 

SAYI : 200,10917                                                                                                                                                                            Tarih : 25.04.1983

KONU: Disiplin Hükümlerinin Uygulanması

 

 

GENELGE

1983 / 92

 

 

 

 

İLGİ :   (a) 657 sayılı kanun

                        (b) 2670 sayılı Kanun

                        (c) 4357 sayılı Kanun

                        (d) 1702 sayılı Kanun

                        (e) Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik

 

“657 sayılı Devlet Memurları Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi, Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve bu kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi hakkında 2670 sayılı Kanun” 16 Mayıs 1982 gün ve 17696 sayılı Resmi Gazete' de ve bu kanunun 38. maddesine dayanılarak hazırlanan “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri hakkında Yönetmelik”de 24 Ekim 1982 gün ve 17848 sayılı Resmi Gazete' de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 657 sayılı Kanunun 2670 sayılı Kanunla değişik disipline ilişkin 133 ve 134. maddeleri 16 Mayıs 1982, diğer hükümleri 44. maddenin (a) fıkrası uyarınca 16 Ağustos 1982 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun ve yönetmelikte yer alan disiplin işleri ile ilgili hükümlerin uygulanmasında belirecek tereddütleri gidermek ve uygulamada beraberliği sağlamak amacı ile aşağıdaki açıklamaların yapılmasında zaruret hasıl olmuştur.

 

DİSİPLİN CEZALARINDA AĞIRLAŞTIRICI VE HAFİFLETİCİ HÜKÜMLERİN UYGULANMASI

1. Disiplin cezalarında ağırlaştırıcı ve hafifletici sebepler kanunda gösterilmiştir. Bu sebepler 657 sayılı Kanun ve bu kanunun 2670 sayılı Kanunda değişik 125. maddesi E bendinin son fıkrasında yer almaktadır.

 

AĞIRLAŞTIRICI SEBEPLER (TEKERRÜR)

            Özel Tekerrür

            2. Disiplin cezalarının caydırıcılık etkisi ancak cezanın uygulanması ile sağlanabileceğinden, aynı cezayı gerektiren aynı fiilin disiplin cezalarının sicilden silinmesi süresi içinde tekrarlanması halinde bir derece daha ağır cezanın verilebilmesi için bir önceki fiilin ceza kararına bağlanmış ve bu kararın uygulanmış olması şarttır.

 

Genel Tekerrür

            3. Aynı disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren farklı fiillerin işlenmesi halinde, tekerrür hükümlerinin uygulanarak bir derece ağır cezanın verilebilmesi için;

a- Aynı cezayı gerektiren farklı üç fiilin bulunması,

b- Fiillerin, Cezaların sicilden silinme süresi içinde işlenmiş olması,

c- Önceki iki fiil hakkında ceza kararı verilmiş ve kararların uygulanmış olması gerekmektedir.

 

Ancak bu şartlarla üçüncü fiil dolayısıyla bir derece ağır disiplin cezası verilebilir.

 

Alt ve Üst Sınırları Belirlenmiş Disiplin Cezalarının Tatbiki

4. 657 sayılı Kanunun 125. Ç maddesinde öngörülen “Uzun süreli durdurma”, 125. D maddesinde yer alan “Geçici olarak Görevden Çıkarma” cezaları ile 2670 sayılı Kanunla değişiklik 125. C maddesinde yer alan “Aylıktan Kesme”, 125. D maddesinde ifade olunan “Kademe İlerlemesinin Durdurulması” ve özel kanunlarda alt ve üst sınırları belirlenmiş cezaların karara bağlanmasında, kanunda öngörülen alt sınırı cezanın takdiri asıl olup, ancak; üst sınıra doğru arttırılması gerekiyorsa mutlaka gerekçenin belirtilmesi şarttır.

 

Hafifletici Hükümlerin Uygulanması

5. 657 sayılı Kanunun 125. E maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere; geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve iyi ve çokiyi derecede sicil alan memurlara bir derece hafif olan ceza hükümleri; asıl cezanın tayininden sonra dikkate alınacağı cihetle, kararda önce asıl cezanın belirtilip sonra hafifletici hükümler uygulanırken;

a- Öncelikle, memurun işlediği sabit olduğu ve bu fiile terettüp eden disiplin cezası kararda belirtildikten sonra, hafifletici nedenler açıklanarak bir alt cezanın uygulanmasının kararlaştırıldığı hususu açıkça belirtilmelidir.

b- Uyarma cezası dışında, diğer disiplin cezalarının hepsinde şartları mevcutsa hafifletici hükümler uygulanabilecektir,

c- Özellikle memur için en ağır hukuki sonuçlar doğuracağından “Devlet Memurluğundan Çıkarma”, “Meslekten İhraç” cezalarının karara bağlanmasında bu kaide daha önem kazanacağı cihetle bir alt cezanın verilebilmesinin mümkün olamayacağı hususu belirtildikten sonra karar verilmesi gerekmektedir,

d- Hafifletici sebeplerle bir alt cezanın uygulanabilmesinde yasal dayanak 657 sayılı Kanunun 125. E maddesinin son fıkrasıdır.

 

Özel Kanunlardaki hafifletici ve Ağırlaştırıcı Hükümler

6. Gerek hafifletici gerekse ağırlaştırıcı hükümlerin uygulanmasında yasal dayanak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. E maddesinin son fıkrası olduğundan 4357 ve 1702 sayılı Kanunun 32. maddesi delaletiyle 657 sayılı kanun hükümlerine yönelinerek buradaki hükümler uygulanacaktır.

 

Özel Kanun Hükümlerinin Uygulanması

7. Disipline ilişkin uygulamalarla ilgili olarak, 125. E maddesinin son fıkrasında “Özel Kanunla- rın Disiplin suç ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır.”

2670 sayılı Kanunla değişik 126. maddesinin 4. fıkrasında ise “Özel Kanunların Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır” ifadeleri yer almaktadır. Buna göre özel kanunların uygulanma niteliği taşıyan disiplin hükümleri şunlardır.

a)İhtar, Tevbih, Kusurlu sayılma, ücret kesimi, Ders ücreti kesilmesi, Maaş kesilmesi, Kıdem indirilmesi, Derece indirilmesi, Vazifeye son verilmesi, Meslekten çıkarılmak cezaları.

b) 4357 sayılı kanuna göre, İlkokul Müdürü, İlköğretim Müdürü, İlköğretim Müfettişi ve Milli Eğitim Müdürü “Kusurlu sayılma” cezasını vermeye;

c) 1702 sayılı Kanuna göre Milli Eğitim Bakanı, Vali ve Milli Eğitim Müdürü ihtar ve Tevbih cezalarını vermeye yetkili amirlerdir.

d) Aynı Kanuna göre, ortaokul ve ortaöğretim kurumları müdürleri (ortaokul ve liseler) ihtar ile ders ücreti kesilmesi cezasını,

e) Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Müdürü ders ücreti kesilmesi cezasını vermeye

yetkilidirler.

f) Ancak, öğretmenler tarafından işlenilmesi mümkün mesleki disiplin suçlarında öncelikle özel kanun hükümleri,

g) Özel Kanunlarda yer almayan hallerde Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümleri,

h) Fiile temas eden maddelerin her iki kanunda bulunması halinde daha fazla temas eden kanun maddesi hükümleri uygulanır.

 

Ceza Vermede Usul

8. a) 4357 ve 1702 sayılı özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili kıldığı amirler, bu kanunlara göre vermeye yetkili oldukları disiplin cezalarını 657 ve 2670 sayılı kanunlarda öngörülen usulleri izleyerek verebileceklerdir.

b) Özel kanunlarda inzibat meclisi ve komisyonlarınca dorudan doruya verilmesi öngörülen disiplin cezalarına ilişkin işlemlerde Devlet Memurları Kanununda belirtilen disiplin kurulları ve disiplin amirleri yetkilidirler.

 

Özel Kanunların Uygulanmayacak Hükümleri

9. Özel Kanunların saklı tutulan hükümleri dışında;

a) Usule ilişkin disiplin hükümleri,

b) Cezaların ağırlaştırıcı ve hafifletici hükümleri,

c) Disiplin Kurullarının re' sen disiplin cezası vermeleri, itirazları incelemeleri, disiplin durumu hakkında rapor vermeleri, idari karar almaları gibi yetkilerine ilişkin, hükümleri uygulanmayacaktır.

d) Saklı tutulmakla beraber 1702 sayılı kanunda, disiplin cezası olarak yer alan “İstifa Etmiş Sayılmak”, “Vekalet Emrine Alınmak” cezaları bugün için idari işlemler olarak düzenlendiği için ceza olarak uygulanma niteliklerini yitirmişlerdir.

 

126. MADDENİN UYGULANMASI SORUŞTURMA EMRİ

A-Soruşturma Emrinin İl Makamınca Verilmesi Halinde

10. İl Makamınca verilen soruşturma emri üzerine muhakkiklerce getirilen tekliflerden;

a) Uyarma-Kınama-Aylıktan Kesme teklifleri Disiplin Amirleri (Soruşturma Emrini veren Vali veya izni ile Milli Eğitim Müdürünce) tarafından uygulamaya konulur.

(1) Soruşturma emrini veren Vali, teklifi uygun bulursa uygular veya uygulattırır.

(2) Uygun bulmaz ise ve dosya başka bir ceza için yeterli ise onu uygular.

(3) Soruşturma yeterli değil ise dosyayı muhakkike iade eder.

b) Kademe ilerlemesinin durdurulması teklifi ile gelen dosyalar öncelikle soruşturma emri veren makamca incelemeye tabi tutulur.

(1) Dosya yeterli değil ise muhakkike iade olunur.

(2) TekemmüI etmiş dosya İl Milli Eğitim Disiplin Kuruluna havale olunur.

(3) Teklif kurulca benimsenirse atamaya yetkili amir (Bakan) cezayı verir.

(4) Muhakkik teklifinin Disiplin Kurulunca red edilmesi halinde; Dosya atamaya yetkili amirce incelenir veya incelettirilir. Red, daha hafif cezanın gerektiği sebebi ile yapılmış ise atamaya yetkili amir 15 gün içinde alt cezalardan birini verebilir.

(5) Red; daha üst cezanın verilmesi gereği ile yapılmış ise, atamaya yetkili amir dosyayı Yüksek Disiplin Kuruluna tevdi eder.

 

B- Soruşturma Emrinin Bakanlık Makamınca Verilmesi Halinde

11. Bakan tarafından verilen soruşturma emri üzerine ilde yapılan soruşturmalar sonunda getirilen tekliflerden; :

a) Uyarma-Kınama Aylıktan Kesme cezalarının soruşturma emrini veren makam tarafından (Bakan) verilmesi asıldır,

b) Kademe İlerlemesinin Durdurulması teklifi ile gelen dosyalar öncelikle soruşturma emri veren Makam adına Teftiş Kurulu Başkanlığınca incelemeye tabi tutularak,

(1) Dosya yeterli değilse soruşturma müfettişe derhal iade olunur.

(2) Tekemmül etmiş dosya İl Milli Eğitim Disiplin Kuruluna gönderilir ve bu genelgenin 9. b. maddesinin (3), (4) ve (5) bendleri uygulanır.

 

Bakanlık Merkezinde

12. Bakanlık Makamınca verilen soruşturma emri sonucunda getirilen disiplin tekliflerinden;

a) Uyarma-Kınama ve Aylıktan Kesme tekliflerinin Bakan tarafından uygulanması asıl olmakla beraber, Bakan izin verirse bu yetki, memurun disiplin amiri tarafından da kullanılır. İzin verilen memur da esasen yetkili Disiplin Amiri olduğundan bu husus yetki devri anlamına gelmez.

b) Haklarında Kademe İlerlemesinin Durdurulması teklifi getirilen merkez teşkilat memurlarıyla ilgili dosyalar Merkez Disiplin Kuruluna havale olunur. 9. b. maddesinin (1), (2), (3), (4) ve (5) bendleri uygulanır.

 

C- Soruşturmanın Disiplin Amirlerince Bizzat Yapılması Hali

13. a) Disiplin Amirleri, Amiri bulundukları memuru Uyarma-Kınama ve Aylıktan Kesme cezalarını gerektiren fiillerini bizzat soruşturarak gerekli cezaları verirler.

b) Fiilin Kademe İlerlemesinin Durdurulması veya Devlet Memurluğundan, Meslekten Çıkartılmayı gerektirdiği hallerde olay İllerde Valilik, Merkezde Bakanlık Makamına intikal ettirilir.

 

Zamanaşımı Hükümlerinin Uygulanması

14. 2670 sayılı Kanunla Disiplin Hukukuna ilk defa getirilen zamanaşımı müessesesi hükümlerinin uygulanmasına ilişkin içtihatlar henüz oluşturulmamış olmakla beraber, Kanunun 127. maddesinin uygulanmasında aşağıdaki hususlar gözönünde bulundurulacaktır.

 

Kanun iki türlü zamanaşımı getirmiştir.

Soruşturma Zamanaşımı

a) İşlendiği öğrenilen disiplin fiili hakkında belirli bir süre içinde soruşturmaya başlanmasını sağlayan Soruşturma Zamanaşımı,

 

Ceza Zamanaşımı

b) İşlediği Disiplin fiili dolayısıyla, Fiilin işlendiği tarihten itibaren en geç 2 yıl içinde soruşturmanın başlatılıp, bitirilip memura gerekli Disiplin cezasının uygulanmış olmasını öngören Ceza Zamanaşımı,

 

Soruşturma Zamanaşımının Başladığı Günün Tayini

15. Disiplin fiilinin işlenildiğinin öğrenildiği gün;

a) Fiilin suç vasfının anlaşıldığı, Başka deyimle Disiplin fiilinin işlendiğinin meydana çıktığı gündür.

b) Zamanaşımı bugünün ertesi günü işlemeye başlar.

 

Suçun İşlendiğinin Kimler Tarafından Öğrenilmiş olacağı

16. Bizzat soruşturma yapabilecek, Disiplin amirleri ile soruşturma emri vermeye yetkili amirlerce bilvasıta yapılan soruşturmalarda fiilin işlendiğinin öğrenilmesi zamanaşımı bakımından büyük bir önem taşımaktadır.

 

Öğrenme Keyfiyeti;

a) Vatandaşlar veya memurlar tarafından yapılan ihbar ve şikayetler yolu ile olabileceği gibi,

b) Disiplin Amiri sıfatına haiz olmayan sicil Amirleri tarafından yazılı duyurma yolu ile de olabilir.

c) Bu yollarla yapılan duyurulmalar üzerine Disiplin cezası vermeye veya soruşturma emri vermeye yetkili amirler, fiilin suç niteliğini taşıdığına kanaat getirmeye yeterli bir inceleme yaparlar.

d) Fiilin disiplin suçu vasfını taşıdığına kanaat getirmeleri üzerine derhal, bizzat veya soruşturma emri ile tayin edecekleri muhakkikler yolu ile soruşturmayı başlatırlar.

e) Soruşturmaya başlama süresi; Uyarma-Kınama-Aylıktan Kesme-Kademe İlerlemesini Durdurma cezalarını gerekli kılan fiillerde, Fiilin suç vasfını taşıdığını öğrenildiği günden itibaren bir ay.

f) Memurluktan çıkarmayı gerektiren fiillerde ise, Fiilin suç vasfını taşıdığının öğrenildiği günden itibaren altı aydır.

g) Haber alınan fiillerin suç vasfını taşıyıp taşmadıklarının öğrenilmesine ilişkin incelemelerin olayın durumuna göre makul bir süreyi aşmaması gerekir.

 

Ceza Zamanaşımında Süre

17. Bu süre bütün Disiplin fiillerinde 2 yıldır.

a) Ceza zamanaşımı, fiilin işlendiği günün ertesi gününden itibaren işlemeye başlar. Bu nedenle bugünün çok iyi saptanması gerekir.

b) Bu nedenle soruşturma raporlarının başlangıç kısımlarında Disiplin fiillerinin işlenildiğinin öğrenildiği tarihlerle fiilin vukua geldiği tarihler yıl, ay ve gün olarak açıkça belirtilmelidir.

 

Fiilin Ne Zaman İşlenmiş Sayılacağı

18- a) Ani disiplin suçlarında fiilin bütün unsurlarının tekevvün edip tamamlanması ile disiplin suçu oluşmuş sayılır ve zamanaşımı başlar.

b) Teşebbüs suçlarında, sonucun gerçekleşmesinden sonra zamanaşımı başlar.

c) Mütemadi ve müteselsil disiplin suçlarında temadi ve teselsülün son bulması anından itibaren suç oluşmuş demektir ve zamanaşımı bundan sonra başlar.

d) İştirak halinde işlenen toplu disiplin suçlarında fiile, toplu suç vasfını verecek derecede iştirak halinin tamamlanmasından itibaren suç tekemmül etmiş sayılır ve zamanaşımı başlar.

e) 2670 sayılı kanun, zamanaşımını durduran ve kesen sebepler getirmeği için zamanaşımının işlemesi asıldır.

f) 127. maddede geçen soruşturma ve kovuşturma deyimleri farklı anlamlar taşımamaktadırlar. Her iki kelime de disiplin soruşturmaları için gerekli işlemlerin tümünü kapsayan anlamdadır.

 

Disiplin Cezalarının Sicilden Silinmesi

1. 2670 sayılı Kanunla değişik 133. maddeye göre;

a) Bu kanunun yürürlüğe girdiği 16 Mayıs 1982 tarihinden sonra işlenen disiplin fiilleri hakkında uygulanacak Uyarma ve Kınama cezaları 5 sene, diğer cezaların ise 10 sene geçtikten sonra atamaya yetkili amire başvurularak sicilden silinmeleri istenebilecektir.

b) 16 Mayıs 1982 tarihinden önce işlenmiş fiiller hakkında uygulanmış Disiplin cezalarının sicilden silinmesinde ise eski süre hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır.

c) 657 sayılı kanuna göre cezaların sicilden silinmesinin kararlaştırılması halinde memurun sicil dosyasındaki disiplin bölümünün yeniden düzenlenmesi öngörülmüşken 2670 sayılı kanunla getirilen değişiklikle sicilden silinme kararı sicil dosyasına işlenecektir.

d) Kanunda yapılan diğer bir değişikliğe göre, Uyarma-Kınama-Aylıktan Kesme cezalarının sicilden silinmesine atamaya yetkili amirce doğrudan doğruya karar verilebilecektir. Ancak; Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden silinebilmesi ilgili disiplin Kurulunun mütalaası alındıktan sonra mümkündür.

e) Gerek 120. ve 133. maddelerin uygulanmasında fiillerin arzettiği benzerlik ve denklikler, gerekse cezaların mahiyetleri ve hukuksal sonuçları bakımından ayniyetleri dolayısıyla Özel Kanunlarda yer alan Disiplin cezalarından ihtar ve Kusurlu Sayılmanın Uyarma; Tevbihin Kınama; Maaş kesimi, ücret Kesimi cezasının Aylıktan Kesme; kıdem Derece indirimi ve vazifeye son verme cezalarının Kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarına tekabül edebilecekleri gözönünde tutulacaktır.

 

134. Maddenin Uygulanması

20. 657 sayılı Kanunun 134. maddesinin birinci fıkrasına göre Disiplin Kurulları Kanunlarla verilen disiplin ve soruşturma işlerini yerine getirmekle görevIendirilmişlerdir. Bu nedenle 657 sayılı kanun ve bu kanunun 134. maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerden başka hiçbir yönetmelikle disiplin kurullarına görev ve yetki tanınamaz.

 

İtiraz Hükümlerinin Uygulanması

21. 2670 sayılı kanunla getirilen yeni müesseselerden biri de itiraz müessesesidir.

135. maddede yer alan bir hükme göre;

a) Yalnız Uyarma ve Kınama ve dengi cezalara karşı itiraz yoluna başvurulabilecek, diğer üst cezalara karşı itiraz söz konusu olmayıp, İdari Yargı yoluna gidilebilecektir.

b) 16 Ağustos 1982 tarihinden sonra işlenmiş fiiller dolayısıyla uygulanmış ve uygulanacak olan Uyarma-Kınama ve dengi Disiplin Cezalarına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir. Bu tarihten önce işlenmiş fiiller dolayısıyla verilmiş ve verilecek cezalar için itiraz mümkün değildir.

c) İtirazın bu cezaları veren Disiplin Amirlerinin bir üstündeki Disiplin Amirine, yoksa Disiplin Kurullarına yapılması gerekir.

d) İtirazda süre:

136. maddede yer alan Disiplin Kurullarınca verilen cezalara karşı itirazın Bakanlığımız açısından uygulama alanı yoktur. Çünkü yalnız Yüksek Disiplin Kurulu ceza vermeye yetkili olup, buna karşı da itiraz söz konusu değildir.

e) Uyarma ve Kınama cezalarına karşı İdare Mahkemelerinde dava açmak mümkün olmadığı için maddede geçen 7 günlük süre itiraz süresidir. Diğer cezalara karşı dava açma süresi 60 gündür.

 

İllerde

f) Milli Eğitim Müdürünün, Disiplin Amiri olarak verdiği Uyarma,Kınama cezalarına karşı itiraz Valiliğe,

g- Vali tarafından verilen Uyarma-Kınama cezalarına karşı itiraz İI Milli Eğitim Disiplin Kuruluna yapılacaktır.

 

İlçelerde

h- İlköğretim Müdürü tarafından verilen Uyarma-Kınama cezalarına karşı itiraz kaymakama,

ı) Kaymakam tarafından verilen Uyarma-Kınama cezalarına karşı itiraz İI Milli Eğitim Disiplin Kuruluna yapılacaktır.

 

Merkezde

j- Müsteşar yardımcıları, Genel Müdür, Bağımsız Daire Amirleri, Bağımsız Müdürlerce maiyetlerine verilen Uyarma-Kınama cezalarına karşı itiraz, durum ve ilgisine göre Müsteşar Yardımcısına veya Müsteşara, Bakana,

k- Müsteşar ve Bakan tarafından verilen Uyarma-Kınama cezalarına karşı itirazlar ise Merkez Disiplin Kuruluna yapılacaktır.

 

Yönetmelik Hükümlerinin Açıklanması

22. 657 sayılı Kanunun 2670 sayılı Kanunla değişik 134. maddesinin 2. fıkrası; Disiplin amirlerinin kimler olabileceğini, Disiplin Kurullarının kimlerden oluşacağını, hangi memurlar hakkında hangi kurulların ve amirlerin karar verebileceğini, görüşme ve karar usullerini, görev sürelerinin tayin ve tespitini Bakanlar Kurulu Kararı ile Yürürlüğe girecek yönetmeliğe bırakmıştır. Ve bu yönetmelik Yürürlüğe girmiştir.

a) İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu ile İl Disiplin Kurulu yönetmelikte oluşturulmuş, Merkez ve Yüksek Disiplin Kurullarının ise oluşum esasları yönetmelikte belirtilmiştir.

b) Aylıktan Kesme veya daha ağır Disiplin cezası almış olanların Disiplin Kurullarında  görevlendirilemeyeceklerine ilişkin 5. madde hükmü, yerlerine başkalarının görevlendirilmesi mümkün olabilen üyeleri amaçlamaktadır. Milli Eğitim Müdürü, İl Hukuk işleri Müdürü, Teftiş Kurulu Başkanı, Personel Genel Müdürü, baş Hukuk Müşaviri gibi tek görev unvanını taşıyan üyeler yönetmeliğin görevlendirdiği doğal üyelerdir.

 

Kurul Başkanlığı

23. Yönetmeliğin 10. maddesinde ifade olunduğu üzere, Başkanın 6. maddede belirtilen sebeplerle toplantıya katılamaması halinde kurula başkanlık yapacak en kıdemli üyenin tespiti meslekteki kıdem esası dikkate alınarak yapılacaktır.

 

Kurulların Görev Alanları

24. İlçe ve illerde çalışmakta olan memurlarla ilgili:

a) Kademe ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin görüş kararının verilmesi,

b) Cezaların sicilden silinmesi isteği hakkındaki görüş kararlarının verilmesi,

c) Uyarma ve Kınama cezalarına karşı yapılan itirazlar hakkındaki kararların verilmesinde illerdeki Disiplin kurullarının yetkili olması asıldır.

 

Ancak;

d) Ortak kararla atandıkları için Milli Eğitim Müdürlükleri hakkında Bakanlık Merkez Disiplin Kurulu yetkilidir.

e) Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ile İlköğretim Müfettişleri hakkında getirilen Kademe İlerlemesini Durdurma cezası teklifleri, Milli Eğitim Müdürü hakkında getirilen disiplin cezası teklifini içeren dosyada belirtilmiş ve Milli Eğitim Müdürünün fiili ile irtibat halinde ise, bu takdirde ast, üste tabidir kuralına göre Merkez Disiplin Kurulunda görüşülür.

 

Disiplin Amirleri

Merkezde

25. Yönetmeliğin 16. maddesine göre, Bakanlığımız itibarıyla Disiplin Amirleri;

a) Bakan;

Ortak kararla atananlar dahil olmak üzere Merkez, Taşra Teşkilatında görevli bütün personelin Disiplin Amiridir.

2670 sayılı Kanuna göre;

(1) Uyarma-Kınama ve Aylıktan Kesilme cezalarını doğrudan doğruya,

(2) Kademe ilerlemesini Durdurma cezasını Disiplin Kurulları kararı üzerine,

 

Özel Kanunlara Göre;

(1) ihtar-Tevbih-Ders ücretinin kesilmesi-Maaş kesimi cezalarını doğrudan doğruya,

(2) Kıdem ve derece tenzili ve Vazifeye son verilme cezalarını Disiplin Kurulu Kararı üzerine,

vermeye yetkilidir.

 

b) Müsteşar;

Ortak kararla atanan veya ortak kararla atanmamakla beraber doğrudan doğruya Bakana bağlı olan memurlar dışında kalan merkez teşkilatında görevli bütün memurların disiplin amiridir.

Bu sıfatla Uyarma-Kınama ve Aylıktan kesme cezalarını vermeye Yetkindir.

 

c) Müsteşar Yardımcıları;

Ortak kararla atanan memurlarla, ortak kararla atanmamakla beraber doğrudan doğruya Bakana bağlı olan memurlar dışında kalan kendilerine idari ve sicil yönünden bağlı Merkez Teşkilatı memurlarının Disiplin Amirleridir. Bu sıfatla Uyarma-Kınama ve Aylıktan Kesme cezalarını vermeye yetkilidirler.

 

d) Genel Müdür-Bağımsız Daire Amiri ve Başkanları;

(1) Müsteşarın birinci Derecede sicil amiri olduğu Genel Müdür; Daire Amiri ve başkanları ile,

(2) Doğrudan doğruya Bakana bağlı ortak kararla atanan amirler,

(3) Ortak kararla atanmamakla beraber doğrudan doğruya Bakana bağlı birim amirleri kendilerine idari ve sicil yönünden bağlı olan Merkez Teşkilatı Memurlarının Disiplin Amirleridir. Ve bu sıfatla Uyarma-Kınama ve Aylıktan Kesme cezası vermeye yetkilidirler.

 

İllerde Disiplin Amirleri

26. a) Valiler;

Ortak kararla atanmış olan Milli Eğitim Müdürleri dışında, İl ve İlçelerde çalışan bütün Milli Eğitim mensuplarının Disiplin Amiridirler.

2670 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre;

(1)     Uyarma-Kınama-Aylıktan Kesme cezalarını, 

 

(4357-1702) sayılı Özel Kanunlara göre;

(2) İhtar-Tevbih-Maaş Kesimi cezalarını dorudan doğruya vermeye yetkilidirler.

 

b) Milli Eğitim Müdürleri;

Milli Eğitim Müdürleri; İllerde görevli Milli Eğitim mensuplarının Disiplin Amiridirler.

2670 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre;

(1) Uyarma-Kınama ve Aylıktan Kesme cezalarını,

 

(4357-1702) sayılı Özel Kanunlara göre;

(2) İhtar-Tevbih-Kusurlu Sayılma-Ders Ücreti Kesme, Maaş Kesme cezalarını vermeye yetkilidirler.

 

İlçelerde Disiplin Amirleri

27. a) Kaymakam;

Kaymakamlar, İlçede görevli Milli Eğitim mensuplarının Disiplin Amiridirler.

(1) Uyarma-Kınama-Aylıktan Kesme cezaları ile,

(2) Özel Kanunlardaki ihtar-Tevbih-Ders Ücreti Kesme-Maaş Kesimi cezalarını 2670 sayılı Kanunla tanınan yetkiye göre verebileceklerdir.

 

b- İlköğretim Müdürleri;

İlçede çalışan sicil ve idare bakımından kendilerine bağlı İlköğretim mensuplarına,

(1) 2670 sayılı Kanuna göre Uyarma-Kınama-Aylıktan kesme cezalarını,

(2) 4357 sayılı Kanunla tanınan yetkiye göre ilkokul öğretmenlerine Kusurlu Sayılma cezasını verirler.

 

28. Ortaokul ve Ortaöğretim Kurumları Müdürleri;

Bütün Ortaokul ve her türdeki lise Müdürleri Kurumlarında çalışan öğretmenlere 1702 sayılı Kanuna göre İhtar ve Ders Ücreti Kesimi cezası vermeye yetkilidirler.

 

29. İlköğretim Müfettiş ve İlkokul Müdürleri sicil ve idare bakımından kendilerine bağlı öğretmenlere 4357 sayılı Kanuna göre Kusurlu Sayılma Cezası vermeye yetkilidirler.

 

Çeşitli Hükümler

30. İl, İl Milli Eğitim, Merkez ve Yüksek Disiplin Kurulları arasında hiyerarşik ilişki yoktur. İş bölümü esasına göre oluşmuş kazai usullerle çalışan kurullar olduklarından birbirlerine emir, talimat ve görüş veremezler. Hiçbir kurul kendi görev alanına girmeyen teklifleri ve işleri görüşemez.

 

31. Müfettiş ve muhakkiklerce hazırlanacak Fezlekelerde, Disiplin suçlarının takibinin  zamanaşımına uğramış olması, ilgililer hakkında adli, idari ve mali tekliflerin getirilmesine engel değildir.

 

32. 2670 sayılı Kanuna göre, Disiplin Kurulları soruşturma dosyasında getirilen ceza teklifi dışında görüş kararı veremeyeceklerinden ve işlemlerini sınırlı süreler içinde yapmakla zorunlu bulunduklarından Müfettiş ve Muhakkiklerin getirecekleri tekliflerde çok dikkatli ve isabetli olmaları gerekmektedir.

 

33. Bakanlık ve İl Makamları, soruşturma dosyalarını kurullara sevketmeden önce dosyanın tekemmülü ve teklifin isabeti yönünden inceleyecekler, gerektiğinde Müfettiş ve Muhakkiklere iade edeceklerdir.

 

34. TekemmüI etmeyen dosyalar, karar vermede güçlük yaratacaklarından kurula havale edilmeyecektir, tamamladıktan sonra havale edilecektir.

 

35. Disiplin cezaları ancak, kanunlarda veya “Disiplin Amirleri ve Kurulları Yönetmeliğinde” belirtilen Amirler ve Kurullarca verilecektir, Bu yetki devredilemez bu husustaki yanlış işlemler düzeltilmelidir.

 

36. Müfettiş ve Muhakkiklerce gerekli görülmediği için disiplin teklifi getirilmeyen dosyalar Disiplin Kurullarında görüşülemeyeceği gibi, bu dosyalardaki bilgi ve belgelere dayanılarak Disiplin Amirlerince disiplin cezası verilemeyecektir.

 

37. Disiplin Kurullarında (Savunma, Ceza tebliği gibi) normal olarak yapılamayan tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanuna dayalı Tebligat hükümlerine göre yapılması gerekir.

 

38. 2670 sayılı Kanunun geçici 4. Maddesine göre bu Kanunun disipline ilişkin, Hükümlerinin Yürürlüğe girdiği, tarihten önce işlenmiş olan disiplin fiil ve hareketleri hakkında bu konuları düzenleyen önceki hükümler uygulanacaktır.

Ancak; bu uygulama,ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı cihetle 2 yıl ile sınırlıdır.

a) Kanunun yayımından, (16 Mayıs 1982) önce işlenmiş fiil ve hareketlere ilişkin, işlemler, Yayın tarihinden itibaren 2 yıl içinde (16 Mayıs 1984'e kadar);

b) 16 Mayıs 1982 tarihi ile 16 Ağustos 1982 tarihi arasıda işlenen fiil ve hareketlere ilişkin, işlemlerin fiil ve hareketlerin işleniş tarihinden itibaren 2 yıl içinde sonuçlandırılmış

 

olmaları zorunludur.

c) İki yıl geçtikten sonra, eski kanun hükümlerinin artık uygulanmaması, bu fiil ve hareketlere yeni disiplin hükümlerinin uygulanabileceği anlamını taşımaz. Çünkü bu fiil ve hareketler artık disiplin kovuşturmasına konu olmaktan çıkmış olacaklardır.

 

39. 2670 sayılı Kanunun 125. E. maddesinin (d) fıkrasının uygulanmasında “özürsüz olarak görevin kesintisiz 10 gün terk edilmesi” halini;

a) Özürün 10 günlük sürenin içinde Kuruma bildirilmemiş olması,

b)Terkin hiçbir özür bildirilmeden keyfi olarak yapılmış olması,

Bu takdirde memur hakkında Devlet Memurluğundan çıkarma cezası uygulanabilecektir.

Ancak; bu süre içinde özür bildirilmiş fakat kabule şayan görülmemiş ise memur hakkında 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uygulanabilecektir.

Bu genelgemizin Merkez ve Taşra Kuruluşlarımıza, Eğitim Kurumlarımıza tebliğini, bütün yöneticilerle, ilgili kurul ve amirlerce titizlikle uygulanmasını önemle Rica ederim.

 

 

Hasan SAĞLAM

Milli Eğitim bakanı