logo.gif (1228 bytes)

ÖNSÖZ

Kafanızdan bir kere geçirin : “Acaba bunca okuduğum şeyin bir parçası olmak, katkıda bulunmak bunlara nasıl mümkün?” Kalemi eline almak ve kafasından geçirmek ne yaparımı. Sevdiği şeylerin sayısını arttırmak, sevdiği türde örnekler yaratmak için kaleminin ucunda. Plan yapmak, karar vermek. Yazmak ve bitirmek en önemlisi. Kurtulmak içindeki bazı şeylerden yazdıklarıyla. Düşüncelerinin mürekkebi olmak. Başlamak bir hikayeye ve kendinden uzaklaşmamak fazlaca. Yüzme bilmeyen bir insan gibi kıyısında yüzmek kendisinin. Kaybederim korkusuyla yaşamak, yaşayamamak aslında içine düşülen. Hayal kuramamak, gerçek denilen sahte görüntülerle oyalanmak gün boyu. Hatırlayamamak bulanıklığı ve sisi. Güvenlik sağlıyorum diye sınırlar, kapılar koymak heryere. Bekçiler dikmek sağa sola. Duvarlar örmek. Kaçışın ta kendisi aslında kendisine vermiş olduğu randevu. Başka kimliklerde, başkalaşmak oyun içinde. Ve seyirciyi oynamak zorunda kalış en acısı. Koşturmaya çalışmak herşeye yetişememecesine. Ayırdına varamamak doyumsuzluğun. Bastırmaya çalışmak açlığını ve tatminsizliğini ölü doğum yapmış zamanın. Sığınmak yalnızlık yalanına.

Acı. Çok acı veriyor insana, insan olmak. Dışına çıkmak, dışında olmak, ayrılmak bu dünyadan, bilinmezliğe. Bilinenin verdiği tatmin ve usanmışlık. Tekrarın keyifsizliğiyle bürünmüş yaratılmışlar.

Salaklığına doyamadığımın konuşmaları. Salaklığına doyamadığın dinletiler. Arzularını tatmin için arayışlar. Her zaman bulunan yapacak birşeyler ve yapılmayacak hiçbirşeyler.

İyi şeyler… İyi şeyler. Durumunun boktanlığını sıçamamak gönlünce, ishal olmak insanların suratlarına. Seyahatin avantajları. Yolculuğun keyfi. Hareketin vermiş olduğu güven. Hızın heyecanı ve milyarda, daha büyükte birlere sığan “an”lar. Olmaması 2. defaların.

Durmamak hiçbir zaman ve ivmelenmek farkına varınca sabitliğin. Tadına varmak. Tadında bırakmamak tutkuyu. Umut anlamsız. Vakit yok bunun için. Hep bulmak, hep yukarıda kalmak kaydıktan sonra tekrar tırmanmamak için zirvelere.

Yeniden, yeniden yenilemek. Yenilmemek, yenmemek bitmeyende. Karşılamak kendini. Sevgiyle düşlemek. Yoğunluğunu duymak ve duyurmak duygularının. Bırakmak kendini aşklaşmışların ortasına. Kara gömülmek ağırlığınca iz bırakmadan.

Yazmak delicesine bir daha okumamacasına. Dönmemek. Otlamak inek misali dağlarda. Yetmemek. Kaleme geçmiş fırça gibi görünmemek ucunda. Bitmemek…

Uğur ŞEKER
Dikimevi, 19 Ocak 1997