KÖPRÜDE SON SÖZ

-Dur atlama
-Sakın hemen çağırıyoruz.
Köprünün korkuluklarına boşluk tarafından tutunmuş genç adam başını vakur bir şekilde kendine atlama diye bağıran polislere doğru kaldırdı ve:
- Size ne lan...dedi.
- Tamam çağırdık hepsi geliyorlar, diye yineledi 1.Polis. Atlayan adamın sözlerine aldırmaksızın.
- Kimi çağırdınız? Ben birilerini çağırın mı dedim ? dedi.
- Hepsini çağırdık. Patronunu, karını, sevgilini, Müslim babayı eğer babacı değilsen Mahsun’u. O da konseri bırakıp birazdan geliyor.
- Dur dur Bütün bunları ben mi çağırdım?
- Eee. Tabi net olarak sen henüz böyle birşey talep etmedin ama biz 2 yıllık köprü polisleri olarak eee tabi tecrübemiz dolayısıyla tüm birimlere senin pozisyonunu (bunu derken korkuluktan aşağı atlayacak adam pozisyonu yaparak) geçtik . Gerekli tüm kişiler yani bir intihar anında köprüde bulunması gereken VIP birazdan burada olacak.
Atlayacak adam biraz düşündükten sonra,
- İyi de benim karım ...sevgilim yok ki.
- Tamam sen de onlarla konuşma aslanım, dedi 2. Polis.
1.Polis atlayan adama doğru;
- Bak senin yüzünden trafik felç oldu. Hiç 7 PM de köprüde intihar edilir mi? dedi. 2. Polise dönerek yavaşça,
- 1 saat sonra da nöbet devrediyoruz. Şansımızı ...)
- Bana ne trafikten mrafikten lan, dedi. Atlayacak adam.
- Tamam tamam. Sinirlenme aslanım. Ama atlama. Dedi 2. polis arayı yumuşatmak isteyen bir sesle.
O sırada atlayacak adam iki elini bırakarak ama vücudunu korkuluklara vererek kendini dengede tutarken,
- Tam hayata kadeh kaldırıyorum...
- Atlıyor ulan (1. polis, 2. Polise doğru)
- Tut köprüyü tut. (1.polis atlayan adama doğru)
- Kardeşim iki elle mi kadeh kaldırılır?
- Ben rakı içerim. Bir elimde rakı diğerinde su var...
- Biri ile tut, diğeri ile kaldır.Biri ile tut biri ile kaldır. (Bir elini de havada korkulukları tutar gibi yaparken diğeri ile de kadeh kaldırır gibi yaparak) dedi. 2. Polis.
- Abi tam hayata kadeh kaldırıyorum. Hooop hayat plof.
- Ne lof? diye sordu 1.polis.
- Hooop hayat plof. diye yineledi atlayan adam.
- Bak (en güleç yüzü ve en şirin sesiyle 1.polis) tam techizatlı 12 kameraman geldi. Tüm kanallardan. Eğer istersen NBA'i de çağı..
- CNN. Diye araya girdi 2. polis.
- Tamam onu da çağırırız. Yeter ki sen atlama. Bu köprü aleminde tüm kameraları tanırız.
Bir yandan da çekime başladılar mı diye göz ucuyla kameraları takip ederek.
Atlayan adam kızgın bir sesle,
- Atlama, atlama. Buraya şarkı söylemeye çıkmadık herhalde...
- Tamam. (yanındaki herhangi birine doğru emir verir bir ifade ile) Koş oğlum.Unkapanından 2-3 kasetçi falan çağır.(atlayan adama dönerek) Şarkıcılık olayı tamam şimdi hallederiz. Sen şimdi demirlere sıkı tutun. Şarkı söylüyormuş gibi ağzını oynat. Arkadaşlar (kameramanları göstererek) sana bir klip çeksinler sonra ohhh.
- Ben diyorum ki tam hayata kadeh kaldırıyorum. Tam hayatla aramızda iyiden güzelden yana birşeyler oluşsun di mi abicim?
Yok. Hayat plof. (Biraz düşünür) (daha önce düşünmüşte bulamamış bir şeyi şimdi bulan adam ifadesiyle) Peki siz niye atlamamı istemiyorsunuz? Önce Filistin askısı sonra mı deniz?..
- Yok aslanım, bizde öyle şeyler yok.Biz köprü şeyi durumları yani..
1. Polis 2. polise doğru,
- Bu atlamaya kararlı, söylersek mi acaba?
- Neyi söyleyecesiniz bana? diye sordu atlayan adam.
2. Polis adama biraz yaklaşarak ve etraftan duyulmaması için yavaş tonda,
- Bak bu köprüde biz dört vardiya çalışıyoruz. Ve aramızda dolar günü gibi bir şey var. Kimin nöbetinde atlama olursa o kasaya adam başı 100 $ koyuyor.
- Yani şimdi atlama, nöbet devredelim öyle atla diyorsun..!
- Tabi kardeşim burası özgür bir köprü...
- O zaman adam başı 50 $ ınızı alırım.. (son)

İlker ERAKINCI