logo.gif (1228 bytes)

ÖNSÖZ

Büyük Larousse önsöz için ne diyor; “Bir yapıtın yazılış amacını belirtmek, içeriğini tanıtmak vb. Için yapıttan önce yer verilen tanıtıcı yazı.”

Önsöz deyince doğaldır ki akla sonsöz de geliyor. Onu da aynı ansiklopedi bakınız şöyle anlatıyor; “Bir kitabın sonunda yer alan açıklama, eleştirel yorum.”

Restoranların şık menülerinde yer alan “İştah Açıcılar” dan sipariş ettiğim zaman, gelenleri afiyetle mideme indirirsem, arkadan gelecek olan ana yemeği yiyemeyeceğim diye ufak bir endişe duyarım. Size de olur mu? Ama bu “İştah Açıcılar”ı yedikten sonra anlarım ki hakikaten de karnım doymamış aksine iştahım daha da açılmıştır, sıra, menüye tekrar göz atıp ana yemeği seçmeye gelmiştir. Kanımca önsözler de bu iştah açıcılar gibidir. Elime aldığım kitabı bir an önce okumak için duyduğum heyecanı bastırıp da önsözünü okursam, ana yemeği yemeden önce iştahımı daha da açmış, kitabı daha iyi kavramış, onu okumaya hazırlanmış hissederim kendimi.

Önsözünü okumadan başladığım bir kitap olursa, ilk kez karşılaştığım biriyle yüzüne bile bakmadan paldür küldür lafa başlamışım gibi olur. Oysa bu kişiyle sohbet etmezden önce; tokalaşmak, yüzüne bakmak ve kendimi tanıtmak, karşımdakinin de kendisini tanıtmasını beklemek gerekmez mi? İşte kitabın önsözünü okumak da böyle birşey diye düşünüyorum. Kitapla ya da yazarıyla ‘”Merhabalaşarak” okumaya başlamak ne güzel değil mi? Kimbilir belki de sonsözler de birer “Hoşçakal” dır.Olamaz mı?

Zeynep YÖRÜK