OKUMAK AMA NEDEN?

Aslında biraz felsefe yapmaya benzer ‘amaç dışında’ okumak; günümüzde birinin ‘alanıyla’ ,‘uğraşıyla’ vb. Doğrudan ya da dolaylı ilintisi bulunmayan kitaplara yelken açmasına genellikle ‘amaç dışında’ okumak deniyor.

Evet, okumanın böylesi , gerçekten de biraz felsefe yapmaya benzer. Çünkü olup bitenleri felsefe sorularıyla sorgulamak gibi, böyle okumak da günlük yaşamın hiçbir somut sorununu çözmez. Böyle çok okumakla para kazanılabildiği pek görülmemiştir. Örneğin-aksine ise epey sıkça rastlanır.

O halde neden okumak? Neden birileri hep daha çok okuyalım diye parçalanmakta, üstelik kendine yaptıkları yetmiyormuş gibi, bir de başkalarını okumaya alıştırmak için çabalamakta? Neden şiirin, romanın, öykünün, denemenin, incelemenin….dünyalarının bu dünyalılara verebilecekleri?

Okumak ile okumamak arasındaki ayrım yaşamakla yaşamamak arasındaki ayrım gibidir. Öyle de, böyle de yaşanır elbet. Ama kimileri vardır ki, bilerek ve bilincine vararak yaşamayı yeğler- bu demek değildir ki böylesi, yaşamda ‘mutluluğun’ kapılarını açar. Fakat bir yanılsamadan kurtardığı kesindir. Dünyayı bilinç yoluyla algılamayı öğrenmek, mutluluk denen şeyin de bir varış noktası değil, ancak bir süreç olabileceğini öğrenmek demektir. İnsana yaşadığı sürece, ‘her noktada ben de vardım’ dedirtecek bir süreç.

Kitaplar, ancak böyle diyebildiklerinde kendilerini yaşamış sayanların dünyasıdır ve böylesi, tek tek uğraşların , konuların sınırlarını çok geride bırakan bir yaşamdır…

Ahmet Cemal

Yapı Kredi Yayınları üçaylık edibiyat dergisi Kitap-lık ekinden alıntıdır...




_____________________________________________________
Yayına Hazırlayan : Uğur ŞEKER