Seni Günlere Böldüm
Seni günlere böldüm, seni aylara
Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim
Ve her zaman söyleyeceğim ki beni
anla
Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi
Minesi çatlamış bir diş gibi
Durduracağım karşında.
Şiirler söylenir, şiirler biter
Biz bu sevdayı neresine sakladıktı
sen ona bak da
Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin
Tam oradan mı kahverengi yağan
bir aydınlığa.
Bütün günler yenileşir her bekleyişte
Ve bütün dünler, bütün geçmişler
Kapısını açarsın ki bir de, hiç
kimseler yok
Çaresiz, benim sana gelişim de
hep böyle.
Dün akşama doğru turuncu bir bulut
geçti
Sonra bütün bulutlar hep birden
geçti
Anılar, anılar, belki hepsi bir
kelime.
Edip Cansever
Bitti O Sevda
Bitti o sevda, kesildi çığlıkları
martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi
bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz
bir şey
Adına deniz demediğimiz bir şeyle
birlikte
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.
Bir koru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda
sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde
bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekik gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.
Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.
Edip Cansever
Umuş
Bütün iyi kitapların sonunda
Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin
sonunda
Meltemi senden esen
Soluğu sende olan
Yeni bir başlangıç vardır
Parmağını sürsen elmaya, rengini
anlarsın
Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın
Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır
Her başlangıçta yeni bir anlam
vardır.
Nedensiz bir çocuk ağlaması bile
Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.
Edip Cansever