Kendim ve Ben
Biraz zaman ver bana,
çok yorgunum seninle yaşarken
kendimden dinlenmek,
Ve umarsız olmak istiyorum.
İrdeleyip durma artık,
yüreğimi sorgulama,
Beynimi kemirme bir süre
içinde olsa..
Dingin bir ben ile kalmak
istiyorum,
başbaşa,
içimde fırtınalar olmadan,
fırtınasız,sakin ve Sensiz...
Seni taşımaktan yoruldum.
Sana mecbur oluşum kahrediyor
benliğimi,
aciziliğim,
korkularım,
zaaflarım,
acılarım,
kullanma artık tutkularımı,
Aşklarımı,
ne zaman bitecek seninle
hesaplaşmalarımız ?
Ve haincesine biliyorsun
ki,
Yaşamam olası değil Sevdasız....
16 Haziran 1999
Sen
Uzanıp ta dokunamadığın
oldu mu hiç ?
bahsettiğim dalında kiraz
değil,
Ya dokunmaya korktuğun ?
bahsettiğim kanadı kırık
bir şerçe de değil
Sırf korktuğun için acı
çektin mi?
bahsettiğim amansız bir
hastalık değil
Hastalık derecesinde tutkulanıp,
Sevdalandın mı hiç ?
Evet, bahsettiğim Sensin
Ve sana dair yaşanası tüm
Aşklar..
16 Haziran 1999
Martı
İşte geldi yine ;
tam zamanında,
ve tam orada,
aynı yerinde..
yüzü yıldızlara dönük,
ama bana bakıyor.
hiç kımıldamadan duruyor
öylece,
sıradan bir şey değil beklediği
Özlemi nedir ,
Kimdir,
kimde dir,
kimbilir..
bir parça ekmek,
biraz umut,
belki paylaşmak yanlızlığını,
bende olsa sana vermezmiydim!
yüzüm yıldızlara dönük
Ona bakıyorum...
22 Haziran 1999
Vaveyla
Nisan sabahında çiğ tanesi
gözlerin,
Mayıs akşamları ışıltısında
Sevdalandığım..
Haziran'da ölmek zormuş,
şimdi daha iyi anlıyorum
Usta'yı !
Neden başladığını yine,
çoktan unuttuğum göğüs ağrılarımın,
gitgide daralan özgürlük
odalarımın.
neden seyretmek zorundayım
ince,uzun parmaklarını dokunmadan,
Sevdama yasak koyabilir
misin,
veya kıabilir misin umudu
yorulmadan,
Çiğ tanesi gözlerini kısmadan
bak bana,
bu denli reddedilişin sonunda;
En beter Sevda,
Haziran boyunca sürer en
fazla...
22 Haziran 1999
Şeydi ve Yoktu.
İlk önce saçların vardı,
Sen habersiz,
Ben kıvrımlarında gezinirken.
Sonra ellerin oldu.
sokaklar boyu sıcaklığında
dolaştık.
Özleminde yaşarken sensizliğin,
gözlerinin taa içinde boğularak,konuştum.
Üç saatlik bir şeydi,
Zaman doldu,
Sen kayboldun...
25 Haziran 1999
Celal Çıkın