BEBEK...
ne zormuş dar zamanlarda bir sevdayı söylemek
ne zormuş aslında seni seviyorum demek
yalan söylemek teatral ve oynamak yalansız
ne zormuş bebek seni seviyorum demek
ne zormuş bebek ne zor
köşeye kilitlendim,
köşeler sarı, köşeler soğuk,
köşeler örümcek ağı
zoraki ölmek...
ne zormuş ne zor bebek
ölmekse isteyerek ölmek
ne zormuş ne zor
kör köşeye kilitlenmek
sana bir güneş uzaklıkta olup
bir ay yakınlığında dokunamamak
ne zormuş onüç eşkiya surat beni izlerken
seni beklemek
dünyalar ayrılmış bebek
söylenen para
çalınan şarkı bi adi jetonla dönüyor belki
sense orda tartışırsın,
bilmez kendini bilmeyenle seni
çözemezler bu bilmeceyi bebek
bilmeceyi bilmek gerek
ne zormuş bebek ne zor
göğü karartmak, güneşi kovmak
bırak artık bebek bırak
bırak güneş girsin içeri
girsin ki kelepçelerini kırsın
yok ol hücrende dağıl molekül molekül
yok ol ki beni bul
ne zormuş bebek ne zor
ayaklarımın altında buz
ne zormuş bu seni sevmek denen
köşeye kilitlenmiş ben
nerde hangi buz erimiş bilmeden
içine düşmek soguk ve irkilmek
ne zormuş bebek ne zor
birden sogukla yüzyüze gelmek
biri kızıl gözlerini dikmiş
biri dilini çıkarıyor kanlı
aman bebek ne zormuş
on üç eşkiya suratla seni beklemek
yer kalabalık, gök karanlık
herkes burda hepsi yalnız
gün tükenmiş gece bitimsiz
insanlar dalgın nedense
bebekler dökülmüş ağaçlardan ham
kimse görmemiş...
bir annenin ayağında ezilmişler
gece karanlık, gece kalabalık
suç yok suçlu yok
karanlıkmış görmemişler
ökçelerinde ezilmiş güzel kadınların
bütün hilal aylar,tam aylar, deli
suç yok suçlu yok bebek
zor olan bi sevdayı sıkıştırmak
karanlıkta olmaz bu iş
suç karanlığın....
Yeterrrrrrrr..
ışıkları yakın...