KEDİ EVE GELMEDEN ÖNCE

 

 

 

Evlerine yeni bir kedi almaya niyetlenenler, kedi gelmeden önce kolları sıvayın bakalım..

 

Yavrunun, ilk birkaç gün merkez olarak kullanabileceği bir oda seçin. Odanın bir kapısı veya kediyi günlük yaşamın kargaşaşasından koruyacak bir bölmesi olsun..

Kapının karşısına, tuvaleti kutusunu yerleştirin. İçini kedilerin sevdiği özel kumla ya da uzun şeritler halinde yırtılmış kağıtlarla doldurun. Kedi geldikten sonra kutudaki kum ya da gazete kağıdını sık sık değiştirin. Üşenirseniz, birkaç ay sonra halınızı değiştirmeye hazırlanın.

 

Kutudan çok uzak bir köşeye su kabını ve ve yemek kabını koyun. Yemek ve boşaltmak, kedi için rakip motivasyonlardır. Kutu ile tabakları ayrı ayrı tutmak, onun doğru şeyi, doğru yerde yapmasını sağlayacaktır. Yemek ve su kaplarının altına plastik bir örtü sererseniz, temizlik işlemi daha kolay olacaktır.

Kedinin uyuması için kutudan uzak bir köşe yapın. Bunu, zamanla kedinin seçtiği yere taşımaya hazır olun. Pek az kedi yavrusu, sizin seçtiğiniz yerde uyur.

Sonra gidip kedinizi alın..

 

 

EĞİTMEN GÖZÜYLE KEDİ

 

Kedi doğada tek başına yaşayan, kendi kendine yeten avcı bir yaratıktır. İlk ısırma ile avını öldürür, açsa yer yoksa onunla oynar. Kedi kusursuz bir denge uzmanıdır. Dengesini kuyruğu ile sağlar. Nereden düşerşe düşsün 4 ayağının üzerine düştüğünü de bilirsiniz. Oyun, kedinin yaşamında son derece önemli bir unsurdur. Her yaşta oynar. Kedi, bedeni ile konuşur. Doğal olarak miyavlamaları vardır, ama kedinize dikkat ederseniz son derece hassas ve zengin ifade biçimlerine sahip olduğunu görürsünüz. Kedi doğuştan temizdir. Temizliği için uzun saatler harcar. Belirli bölgeleri üzerinde durarak düzenli biçimde bedenini yalar. Kedi bölgesel bir hayvandır. Yaşadığı yeri üç bölgeye ayırır. İlk bölge uyuduğu bölge. Bu bölgeye başka kimsenin giremeyeceği yer. İkinci bölge yaşadığı yer. Üçüncü bölge,

avları ve çiftleşme yeridir. Kedi bölgesini koku veya işaretle belirler ve bu bölgeyi koruma altına alır. Kediler aralarında hiyerarşik bir düzen oluştururlar. Birinin üstünlüğü altında diğerlerinin ona boyun eydiği bir düzen oluştururlar. Kedi miyavlamalarıyla kendini ifade eder. Tatlı tatlı mırıldanır da. Bilirsiniz kedi hep uyur, hayatının % 70'i uykudur, günde 16 saat uyur. Bütün bunların dışında olağanüstü bir yön bulma duygusu vardır. Evinden uzak olan bir kedi yolunu kaybetmeden pek çok kilometre yol alıp yuvasına dönebilir. Geri dönmesini sağlayan şaşırtıcı bir görsel hafızaya sahip. Yine de evine dönmesinde kullandığı yöntemi açıklayabilmek çok zor.

Nasıl? Kedi müthiş değil mi?

 

 

MİYAVLAMA SENFONİSİ

 

Müzik tarihindeki en garip aletlerden birinin çalınabilmesi, ancak kedilerin yardımıyla mümkündü. 16'ncı yüzyılda "Kedi Orgu" denilen çalgı, tüm Avrupa'da popüler bir kaldırım eğlencesine temel oluşturmuştu. Eğitilmiş kediler, çok güzel süslenmiş bir kutunun içine konuluyor, kuyrukları ise deliklerden dışarı uzatılıyordu. Kedi orgunu çalan kişi,  kedilerin

kuyruklarını hafif çekince, miyavlama sesleri çıkıyor, müzik böyle oluşuyordu. İçine aynı anda 16 kedi birden konulan kedi orgları yapılmıştı. Orgçu o zaman, yardımcısıyla birlikte kuyrukları çekiyor, bir miyavlama senfonisi yaratabiliyordu.

 

[ana sayfaya geri dön]