logo.gif (1228 bytes)

ÖNSÖZ

İnsanoğlunun yeryüzünden geçerken benimsediği inançlarla, kapıldığı tutkular ve yaşadığı serüvenler, çağlardan çağlara akıl almaz bir zırtapozluğun acıklı komedilerini yığıp durmuşlar tarihe...

Pöstekilere sarınmaktan zırhlara bürünmeye, dantelalar içinde yelpaze sallayarak gezinmekten, plajlarda üstsüzlük modaları yaratmaya, ok ve mızrak atmaktan, hidrojen ve kobalt fırlatmaya dek, yaşamla ölümcüllüğün binbir görüntüsü içinde yine de kendi öz niteliğinin vazgeçemediği üç temel öge var insanda:

1-Aşk yanıp yakılmalarının kadınla erkek arasındaki ilişkilerde gergeflediği akıl almaz kanaviçeler…
2-Sanat yaratıcılığının neredeyse doğayla aşık atan kıvılcımlı uzayı ve insan zekasını göçüp giden gövdeler ötesindeki zamanlara taşıyan afsunlu gücü…
3-Servet tutkusu ve servetler egemenliği…

Bu küçük kitapta kadın-erkek ilişkilerinin ta eski dönemlerden günümüze kadar hiç dinmeden sürmüş rüzgarları, sanat ve düşünce fanusundan süzüle süzüle, gizemli, bir takım gönül değirmenlerinin pervanelerini döndürüyor…

Ve birşey daha var, servete dayanan ‘varlıklı olma’ tutkularıyla yaratıcılığa dayanan ‘var olma’ tutkuları…

Onun için bu kitabın adını Aşk, Sanat ve Servet koyduk…

Daha öncekilerin dünyadan gelip geçerken bıraktıkları izlerle, kendimizin bıraktığı izleri bir ölçüde kıyaslamak ve insanlığın büyük hayat serüveninde yaşanmış duyguların pek de birbirine yabancı olmadığını göstermek için yapılmış mütevazi bir çalışma işte…

Hayat sadece yaşandığı kadar değil, anlatıldığı ve anlatımı paylaşıldığı kadar da vardır…

(Aşk, Sanat ve Servet Üzerine)

Aşk, Sanat ve Servet Üzerine - Çetin ALTAN