AKLIN “MU” HALİ

Sanırım mutluluk konusunda tek parçalık bir ahkam yazısı pek keyifli gelmeyecek. O nedenle şimdiye dek bu konuyla ilgili kafa patlatma seanslarımızdan elde ettiğim bilgileri alt alta derlemeyi daha uygun gördüm. Bir de malum önümüz bahar. Şimdi havalar ısınacak. İnsanlar daha “hafif” yazıları okumayı tercih edecekler.

MUTLULUK & 3. ŞAHISLAR

Bir keresinde şu cümleyi bulmuştu bir hayali arkadaşım : Mutluluk üçüncü şahıslarla paylaşılmayandır. Haklı olabilirdi belki de ama bu biraz da insanın ruh haliyle ya da hayata bakışıyla ilgili. Kimi insan herşeyini paylaşır kimisi ise günahını bile paylaşmaz. Yani burada da yine karşımıza mutlak tek bir doğru cevap yoktur duvarı çıkıyor.

Sanırım bu biraz da hoş olmayan şeyler üzerine sanat yapmanın daha kolay olmasından kaynaklanıyor. Şimdi pek çok kişi ama ya mutlu son ile biten filmler diye sorabilir. Mutlu son ile biten filmler nasıl biter ? Tam da artık bundan sonra mutlu yaşarlar denilecek noktada biter. Yani o mutlu yaşadıkları dönem artık çekilmez. Bundan sonrasını tahmin edersiniz varsayımı.

Dünya bunu hayal edemediği için bu kadar mutsuz belki de !


KİTAPTAKİ MUTLULUK

Bir başka hayali arkadaşım bir gün bir kitap yazdığında (öykü kitabı) adı Mutluluğun Anlamı olan bir öykü yazacağını söylemişti. İçindekiler listesine bakıldığında öykünün bir sayfalık bir öykü olup diyelim ki 56. sayfada olduğu görülecek. Ancak kitap sayfaları karıştırıldığında bu öykü hiçbir zaman bulunamayacak. Çünkü kitap 55. sayfadan 57. sayfaya atlıyor olacak.

Arkadaşım o kitabını hâlâ basamadı.


SAKLI

Bir başkası “Mutluluğun anlamı mı ? İşte o bende saklı” demeye kadar götürmüştü işi.

Hâlâ da saklı tuttuğundan ne olduğunu öğrenemedim.


KÜÇÜK MUTLULUKLAR

Bir de şu ünlü küçük mutluluk, büyük mutluluk kavramı vardır. Büyük mutluluklar yaşamaya yüreği yetmeyen kişilerin bulduğu bir savunma mekanizması herhalde bu. Biraz da Polyanacılık oluyor sanırım.

Küçük mutluluk kavramına bir ara acaip takmıştım. Sonra mutluluğun küçüğü büyüğü diye bir şeyin olmayacağına karar verdim. Derecesi olabilir belki, ama küçüğü büyüğü olmaz.

Kendimizi kandırmayalım.

AKLIN “mut” HALİ

Bir başka hayali arkadaşım da; mutluluk aslında aklın bir halidir demişti. Sanırım gerçeğe en uygun tanımlardan birisi bu. Ama işte içime sinmeyen sarkastik bir yanı da yok değil hani bu tanımın? Yani bu neredeyse mutluluk “İçel’in Mut ilçesinden gelmekle” eş anlamlıdır demek kadar sarkastik !

Yoksa değil mi ?


MUTLULUK için GEREKLİ OLANLAR

Mutlu olmak öyle kolay değildir. (Aslında ülkemizde en kolay bir işin dahi hakkının verilerek yapılmasını sağlamak için onun ne kadar zor olduğundan dem vurmak gerekir diye bir hurafeye inanmaya başladım bu sıralar – örneğin trafik kurallarına uymak çok zordur, istersen bir dene). Mutlu olabilmek için altyapıya gerek var. Alt yapının taşları da şunlar :

1.    Kendinle barışık ol.
2.    Kendini değerli bul.
3.    Kendini sev.

(Diğer taşların üstünde yazılanları buradan okuyamıyorum biraz miyopi var malum).

Mutluluk hava gibi bir şey. Her an yanıbaşımızda duruyor ama bizim onu hissedebilmemiz için gerçekten bir süre için havasız kalmamız ve koşa koşa derin bir nefes alabilmemiz gerekiyor. O nefesi alabildiğimizde “çok mutluyum” diyorsun. Oysa o seninle ilgili bir şey. Mutluluk sen mutlu olmasan da yanıbaşında var.

Bir de herşeyden mutlu olabilme düşüncesi var. Bence de bu olabilir. Madem mutluluk aklın “mu” halidir, o zaman aklı her ne zaman ki “mu” haline geçirebilirsin o zaman mutlu olursun. Mu haline ha deyince geçilebilir mi ?

Cevap evet ! Yukarıdaki taşların üstünde yazılanlara bir bir uyuyorsan aklını her zaman “mu” haline geçirebilirsin.

Mutluluk hep var ! Mutlu olmak ise bundan bağımsız olarak kişiye kalmış bir şey ! Okulda hiç size mutlu olmayı öğreten bir ders vermişler miydi ? Veren bir müfredat biliyor musunuz ? Neden bu denli önemli konular yan ürün olarak “tesadüfe” bırakılır ki ? Bir üçgenin hipotenüsünün uzunluğunu bulmak bu kadar gerekli mi ya ? İşte ben yıllardır hipotenüs hesaplaması yapmıyorum ve ay da güneş de orada duruyorlar. Hiçbir şey olmuyor.

Ve güneşin her kırmızı batışı, beni her gün çok mutlu ediyor. Penceremde de batsa, hayallerimde de.

Tanol TÜRKOĞLU

_____________________________________________________
Yayına Hazırlayan : Uğur ŞEKER