Dörtlükler

Ey kör!Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

Varlığın sırları saklı senden, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
Bizimki perde arkasında dedikodu
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.

Yel eser, umutlar savrulur gider;
Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler;
Altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.

Bu dünyadan başka dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vaz geç ötelerden yorma kendini:
O var sandığın şey var ya, o yok, arama!

Duman değil mi dünya mutfağında payın?
Öyleyse ha olmuşsun, ha olmamışın.
Senin zorunda sermayeden yememek:
Bekle, bekle de başkası yesin yarın.

Yarım somunun var mı?Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak:en hoş dünyası olan sensin.

Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti;
Derede akan su, ovada esen yel gibi.
İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok:
Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki.

Feleği döndürebilir misin muradınca?
Ne çıkar gök yedi değil sekiz katsa
Er geç toprağa karışıp gidecek gövdeni
Ha ovada kurt yemiş, ha mezarda karınca.

Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin, cehennemim üstündesin

Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helalı karıştırmam:
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğimiz su bile haram.

Dünya, yıldıramazsın beni ne yapsan;
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan.
Ölmemek elimizde değil ki bizim:
İyi yaşamamak beni tek korkutan.

İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez
Bunlar için didinmene bir şey denmez
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış
Bu güzelim ömrünü satmaya değmez.

Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok

Yaşamını akla uydurman gerekir,
Ama bilmezsin akla uygun olan nedir;
Bereket eli çabuktur, Zaman Usta’nın,
Başına vura vura sana da öğretir.

ÖMER HAYYAM

_____________________________________________________
Yayına Hazırlayan : Engin ENÜSTÜN