Editör'den
Eğer bir gün biri çıkıp da Evren’in hangi nedenle ve niçin varolduğunu keşfederse,
evrenin birdenbire yok olacağını ve yerini daha garip ve anlaşılmaz bir şeyin alacağını
ileri süren bir teori vardır.
Bir başka teori ise bunu zaten gerçekleştiğini ileri sürer.
(Douglas Adams, Evrenin Sonundaki Restoran)
Mutluluk konulu bir sayı çıkartacağımızı eşe dosta yaydığımızda "çok
Barbara Cartland, Kerime Nadir türü birşey olmasın sakın" tepkisi aldık, yazılar
yavaş yavaş yüz üstüne çıkmaya başladığında " e iyi de bu sayı hüzünler
sayısı değil ki, bu yazıların ne işi var?" dendi.Yanıtımız şu oldu,
"biz "mutluluktan kim sorumlu" dendiğinde döner hüzüne bakarız"
(sağolasın Robert Bosch), dışarıdan gelen yazıların azlığına baktığımızda da
şu gerçek kafamıza iyice yerleşti.İnsanlar (arkadaşlar, okuyucular, dergiye katılımcılar)
"mutlululuk" konulu bir yazıyı yazmakta, okudukları bir şeyi mutlulukla bağdaştırmakta
zorlanıyorlar.Halbuki hayatı hüzünlerden, acılardan sıyırsanız geriye mutluluk kalır,
bu sebeple aslında herşey mutlulukla bağlantılıdır (ya da biz öyle düşünüyoruz)
Niye olmasın ki?...Bu dünyanın gelip geçici, mutluluğu öteki dünyada bulacağına
inanıp da, bu dünyadaki mutlulukların yalancı ve öte dünyada mutluluğa ulaşma
yolunda kandırıcı, baştan çıkarıcı ve hatta engelleyici olduğuna inananları bir
kenara bırakırsanız, geriye kalanlar bu dünyada (da) mutlu olmak için çırpınıp
duruyor.Bu çırpınıp durma da sabahtan akşama kadar vaktimizi aldığına göre,
sabahtan akşama kadar olan biten bütün şeyler, başımıza gelenler, verdiğimiz
tepkiler, okuduğumuz, seyrettiğimiz, söylediğimiz, çaldığımız, dinlediğimiz her
şey mutluluğumuzla bağlantılı...
İşte bu yüzden Yeats'in " Her şey ayartabilir beni" , veya Dario'nun "İlk
sayfada" şiirleri bu sayıda yer buldu (bu açıklamayla da bundan sonraki
"yahu bunun ne alakası var?" gibi sorulara şimdiden yanıt vermiş olduk, yanıt
şu : "yayına hazırlayan bir alaka bulmuş ki koymuş")
Not:Bu sayıdan itibaren değerli katılımcılarımızdan gelen bir isteğe taviz
veriyoruz.
İstek:"Elimizde paylaşmak istediğimiz çok güzel yazılar var, illa konusu o olan
sayıya kadar bekletmeyin"
Taviz:"Peki o zaman, "Dosya Dışı" diye bir köşe açıp, bu tip yazıları
orada yayınlayalım"
Burada Dario'nun, dergide de bulacağınız, şiirinden bir alıntı ile yazıyı kapatayım
:
Gümüşten olsun, kardan olsun
düşlere açılan belirsiz kapıdır bu.
Ardına kadar açılmış şimdi.
Düşleri yaşayanlar, girin içeri.
Ünvanların boş, karizmanın önemli olduğuna inanan Editör Baş Yardımcınız
_____________________________________________________
Yayına Hazırlayan : Engin ENÜSTÜN