N S - Periyodu Olmayan Periyodik Dergi


Bir Dinozorun Anıları'ndan


(...)
1959’da trenle Madrid’ten Roma’ya giderken, karşımda bir papaz oturuyordu.(...)Bir rastlantı sonucu o papaz on yedinci yüzyıl İngiliz mistik şairlerinin bir antolojisini okuyordu; ben de aynı gruptan George Herbert’in şiirlerini. (Her nedense, benim gibi dinsizler çok meraklıdır mistik edebiyata)Bir süre sonra adam, Roma’ya hacca mı gittiğimi sordu nezaketle.Ben ise hırt bir biçimde kötü kötü sırıtarak, Roma’ya hacca değil, hoş vakit geçirmeye gittiğimi, çünkü resmi olarak Müslüman, ama aslında tanrıtanımaz olduğumu, Katolikliği de özellikle kötü bir din saydığımı açıkladım.Papazın içerleyip, ağzını bir daha açmayacağını sanmıştım.Ama o, hiç bir tatsızlık olmamış gibi, kendini tanıttı, adı Fabio Giardini’ymiş (Fransisken’lerden çok sayıda Papa çıkardığını övünerek anlattığı için, adını kaydediyorum.Günün birinde belki o da papa seçilir.)Vatikan Koleji'nde edebiyat hocasıymış.Şundan bundan özellikle edebiyattan söz ediyordu.Ama ben sözü edebiyattan dine getirip adamın üstüne üstüne gidiyordum.Papaz gülümsüyor, söylediklerime hiç alınmıyordu sanki.Üstelik tren durdukça iniyor, büfeye koşuyor; bana sandviçler, çikolata ve bisküvi paketleri, renk renk gazozlar getiriyordu.Bense bir yandan çikolataları atıştırırken, bir yandan da saldırılarımı sürdürüyordum.

Sonunda papaz dedi ki "Sizinle tartışmamı, hatta sizi ayıplamamı istiyorsunuz.Ama boşuna uğraşıyorsunuz, bunu yapmayacağım.Çünkü ikisi de öğretmen olan annemle babam tıpkı sizin gibi,insansever, erdemli ve solcu dinsizlerdi.Bana kalırsa onlar ve sizin gibileri, dindar geçinen çoğu insandan çok daha değerlidirler Tanrının gözünde" Annesiyle babasının dinsizliğine tepkisinden ötürü mü papaz olduğunu sordum; ama buna bir yanıt vermedi.Ben de adamın diniyle imanıyla uğraşmaktan vazgeçtim.Üç gün iki gece güzel güzel konuştuk.Gelgelelim papaz, Roma istasyonu'nda benden ayrılırken elimi tuttu ve duyarlı bir sesle korkunç bir laf etti: "Siz iyi bir insansınız” dedi, "Tanrıya sığınmak isteğini hiç bir zaman duymamanız için dua edeceğim...
(...)

Mina URGAN