RADYOTERAPİNİN
MİDE KANSERİ TEDAVİSİNDEKİ YERİ
Prof.Dr.Yücel
PAK*
Mide kanserinin tedavisinde radyoterapi’nin kullanım
alanı sınırlıdır.Radyoterapi, gastrik kanserlerin tedavisinin düzenlenmesinde
değişik şekillerde kullanılmaktadır. Bunlar; adjuvan(ek tedavi),
primer(birincil),ve palyatif modalitedeki radyoterapiyi içerir.
Radyoterapinin
mantığı
Küratif amaçlı cerrahiden sonra başarısızlık
görülmektedir. Diğer GİS malignitelerinde olduğu gibi tümörün kas-duvar
tabakasına penetrasyonunun artması ile ve lenf nodu metastazı varlığı ile
lokoregional başarısızlık artmaktadır Bu başarısızlık durumu Minnesota
üniversitesinin reoperasyon serilerinde1 olduğu gibi Massachusettes
General Hastanesinin2 serilerinde klinik uygulamada olmak üzere her
iki yöntemle de gösterilmiştir.. Gastrik kanserdeki başarısızlığın
saptanmasında iki metod kullanılmaktadır.
1.
Klinik
metod: Fizik muayene, radyolojik çalışmalar ve bazı olgularda operasyon
bulgusunu kapsar.
2.
Reoperasyon
metodu: Cerrahiden sonra en az altı ayda bir second look operation uygulanır. Bu yöntem hastalığın tam anatomik
dağılımını en doğru şekilde ortaya koyabilir. Reoperasyon serilerinden
faydalanarak şekilde görüldüğü gibi nüks bölgelerini kapsayan ideal radyasyon
alanlarını tespit etmek mümkündür(Şekil-1).
Analiz için kullanılan metodlara göre lokoregional
başarısızlık sıklığı potansiyel küratif cerrahiden sonraki yetersizliklerin
komponenti olarak %38-67 arasında değişmektedir. Tablo-1-2 de gastrik kanserde
potansiyel küratif cerrahiden sonra başarısızlık durumları görülmektedir.
Tablo-1 Küratif cerrahi sonrası evrelere göre
potansiyel başarısızlık sıklığı
Tablo-2 Küratif cerrahi sonrası yerleşime göre
potansiyel başarısızlık sıklığı
__________________________________________________________________________
* Gülhane As.Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi
Anabilim Dalı
Şekil 1 Minesota Üniversitesinde mide kanserli hastaların reoperasyon serilerinde başarısızlık yerleşimleri.
RADYASYON ALANLARININ TESBİTİ VE TEDAVİNİN TEKNİK
YÖNÜ
Gastrik kanserde yapılan radyoterapinin dizayn ve uygulanmasında; hastalığın tabii hikayesi,
başarısızlık şekilleri, anatomi ve radyolojik prensiplere dayanan bilgilere
ihtiyaç vardır. Ayrıca çevredeki kritik doku ve doz sınırlayıcı organlar ve
toleranslarının bilinmesi gereklidir. Bu organlar karaciğer, böbrek, ince
barsak, spinal kord, kemik iliği, deri ve kalan midedir. Superimpoze radyasyon
alanları lenf nod drenaj bölgelerini, gastrik kalıntı, anastomoz, duodenal
stump ve gastrik yatağı kapsamaktadır.
RADYOTERAPİ ALANLARI:
Radyoterapi alanları iki teknikle planlanabilir.
Bunlardan biri multiple field(çoklu alan) tekniği olup.bu teknikle radyasyon
alanına giren ince barsak miktarı azaltılabilir. Diğer teknik ise AP/PA (ön
arka ve arka-ön) alan tekniğidir. Burada, daha fazla ince barsak volümü tedavi
alanı içine girer. Bitişik organların yerleşimi nedeniyle örneğin karaciğer,
böbreğin bir ucunu hedef volüm içine girdiğinden multiple alan tekniğide
herzaman avantajlı olmaz. Radyasyon dozunun genellikle 45 Gy ile sınırlı kalması
nedeniyle Ön-arka/Arka-ön alan tekniği kullanıldığında yüksek enerjili foton
radyasyon alanına giren incebarsak volümünün azaltılması ve bitişik
organlardaki dozun sınırlanması arasında en iyi oluşumu sağlar.
Radyasyon alanı A-P/P-A ile planlanacaksa, 3-D (3
boyutlu) tedavi planlaması gibi yeni teknikler (çoklu saha tekniğine göre) alan
tayinine daha fazla yardımcı olduğundan kullanılmalıdır. Karaciğer,böbrek ve
ince barsakların doz-volüm histogramları elde edilebilmelidir. Genellikle bir
organın doz verilen volümü onun toloransını aşarsa organın diğer bölgelerinde
dozu sınırlandırmak için hastalıklı bölgeye biraz daha yüksek doz verilmeye
çalışılmalıdır. Örneğin, böbreğin %20 sine 30 Gy verilirse foksiyon %20
bozulur. Bunun için 45 Gy verilecekse % 20 den daha fazla fonksiyonu bozmamak
için böbreğin geri kalan %80 ini tolere edilebilir doz(20 Gy in altı
verilebilir). Bu yaklaşımda organın büyük volümü daha düşük doz alır. Bu
nedenle fonksiyon bozulmaz. Burada istisna spinal korddur ki doz 50 Gy in
altında olmalıdır. (Şekil-2)
RADYOTERAPİNİN TOKSİSİTESİ
Radyasyon alanı içindeki ince bağırsakların akut ve
geç toksisitesinin radyobiyolojik mekanizması bilinmektedir.3-5,31
Radyoterapiye bağlı komplikasyonlar tedavi alanının volümü, tüm tedavi süresi,
fraksiyon genişliği,radyasyon enerjisi toplam doz ve tekniğin bir
fonksiyonudur. Radyasyon alanındaki en sensitif organlar mide, ince bağırsak,
spinal kord, karaciğer ve böbrektir. Genellikle her hastada akut
gastrointestinal ve hematolojik toksisite görülür. Gastrointestinal
toksisiteler; diyare, abdominal kramplar, bulantı ve gastrittir. Bu yan etkiler
genellikle tedavi bitiminden bir iki hafta sonra düzelir. Uzun süreli toksisite
oranı %1 civarındadır. Bu toksisiteler radyoterapi ile birlikte kemoterapi
kombinasyonu alan hastalarda daha da artar. Radyoterapiye bağlı toksisiteyi
azaltmak için birçok basit radyoterapi tekniği kullanılabilir. Tüm alanın
tedavisi hergün daha az integral doz ve daha homojen doz dağılımı
planlanabilir. Tedavi kompüterize radyasyon dozimetri ile dizayn edilmelidir.
Yüksek enerjili lineer akseleratör 6 MV ve daha büyük enerjiler
kullanılmalıdır. Çünkü bunların derin doz karekteristikleri, tümör volümüne
yeterli doz verilirken çevre dokuların daha iyi korunabilmesi özelliği vardır.
(Şekil-2)
Şekil-2 Mide Kanseri için ideal tedavi alanı. Bu
örnekte dört alan tekniği uygulanmıştır.
TEDAVİ SONUÇLARI
Adjuvan Radyoterapi
Sadece 2 randomize çalışma küratif rezeksiyondan
sonra kemoterapili veya olmaksızın postoperatif radyoterapiyi kapsar.(Tablo-2).
Tablo-2 Gastrik Kanser için
eksternal radyoterapi ve/veya kemoterapi sonuçları
1984 yılında Moartel ve ark. Mayo Klinik ten
postoperatif RT ile birlikte (37.5 Gy)
5FU kullanımının tek başına cerrahi ile karşılaştırıldığı randomize bir çalışmayı
bildirmişlerdir.6 Bu makalede cerrahi sınırları negatif olduğu
bildirilmemiş olsa da yapılan tedavi (adjuvan) olarak nitelendirildiğinden
hastaların küratif cerrahi uygulandığı kabul edilmiştir. Tek başına cerrahi ile
kıyaslandığında postoperatif kombine modalite tedavisinde sağkalımda belirgin
artış olmasına rağmen (% 23 e karşın % 4) sağkalımdaki bu artış kombine
modaliteye randomize edilmiş, ancak tedaviyi reddetmiş 10 hastaya
bağlanabilir.Tedaviyi reddeden bu 10 hastanın geri kalan 29 tedavi gören hasta
ile karşılaştırılmasında 5 yıllık sağkalım daha yüksektir(%30 a karşın % 7).
Buna rağmen postoperatif kombine modalite ile tedavi edilen hastalarda
tekbaşına cerrahi ile tedavi edilenlere göre lokorejyonel başarısızlık oranı
daha düşüktür(%39 a karşın % 54). Bu vereler prerandomizasyona imkan veren
çalışmaların yorumlanmasındakı güçlükleri göstermektedir.
İkinci bir çalışma Dent ve ark.tarafından randomize
çalışmanın alt grup analizini içermektedir7.Çalışmayı potansiyel
küratif rezeksiyon uygulanmış lokorejyonel hastalıklı 30 hasta ile
sınırlıyarak, postoperatif kombine modalite tedavinin tek başına cerrahi ile
karşılaştırıldığında 2 yıllık sağkalıma negatif etkisi olduğu gösterilmiştir.
Gerçekte , randomize ve non randomize postoperatif Radyoterapi veya kombine
modalite tedavi içeren çalışmalardaki hastalar rezidüel hastalıklıdır.
Lokorejyonel yüksek başarısızlık oranı kadar 5 FU
temelli RT kombinasyonlarındaki hafif artmış cevap oranı bizi daha gelişmiş ayarlamalara yönelterek Mayo
Clinic /North Central Cancer Treatment Group çalışmalarını incelemeye götürdü. Bu çalışmada hastalar lokal
unrezektable gastrik kanserler için 45 Gy RT ye ilave konkürent 5 FU ve
Locoverin ile tedavi edildiler. Bu pilot çalışmaya dayanarak faz III Intergroup
çalışması (INT 01 16) çalışması başlatıldı.Seçilme kriterleri Evre I-B,2,3A ,3B
ve IV nonmetastatik mide yada gastroözofageal bileşke adenokanserlerini
içermektedir. En-bloc rezeksiyonları takiben hastalar sadece gözlem yada 4
aylık 5 FU/Leucoverin kemoterapisi ile
kombine postoperatif 45 Gy lik tedavi koluna randomize edildiler.Bu Intergrup
çalışması 5 FU kullanılıp uygun doz verilen çok az çalışmadan biridir.
Pekçok kombine tedavi modalitesi kullanılan
çalışmada 5FU nun uygun dozları kullanılmamıştır. Genelde hastalar 3 ile 5 gün bolus 5 FU yu (350-500 mg/m2)
rradyoterapinin ilk bazen de son 3 gününde almışlardır.Bu şema ile 5FU nun
sistemik tedaviden daha çok radyoduyarlaştırıcı olarak verildiği vurgulanmalıdır.
Özet olarak , Intergroup 0116 çalışmasının
sonuçlarının çıkışına kadar adjuvan olarak postop, RT kullanımı araştırma
olarak kalacaktır. Adjuvan tedavi verilen seçilmiş olgularda radyasyonun 5 -FU ile birlikte
radyoduyarlaştırılıcığının invitro ve invivo kanıtı olarak çoğu araştırıcılar
RT ye 5-FU tabanlı kemoterapi tedavisini önerirler.8
PREOPERATİF RADYOTERAPİ
Amacı tümörün küçülmesini sağlamak, operasyon esnasında yayılımı önlemektir.Potansiyel rezektabl mide kanserli vakalarda prospektif randomize 3 adet preoperatif radyoterapi çalışması vardır25-27,36. Bu üç çalışma da Rusyada yapılmıştır.İlk çalışmada 293 olgu olup yalnız cerrahi, 4 fraksiyonda toplam 20 Gy preoperatif radyoterapi ve aynı ışınlamaya günlük hipertermi ilave edilerek 3 kola ayrılmıştır. Heriki radyoterapi kolunda yalnız cerrahiye oranla 3 ve 5 yıllık sağkalımlar daha iyidir.Hipertermi ile radyoterapi kolunda ise sağkalım farkı istatistiksel olarak anlamlılık göstermektedir26. İkinci çalışmada ise 279 hasta mevcuttur. Bu çalışmada da preoperatif ışınlama grubunda sağkalım farkı mevcut olup, operatif mortalitede artma görülmemiştir27. 3. çalışmada ise preoperatif olarak 32 Gy ışın ve aynı zamanda % 8 lik oksijen inhalasyonu uygulanmıştır ve preoperatif radyoterapi kolunda sağkalım avantajı saptanmıştır25. Bu sonuçlara rağmen preoperatif radyoterapi uygulaması tüm dünyada kabul gören bir uygulama değildir. Daha çok kontrollü çalışmaya ihtiyaç vardır.
KÜRATİF OLMIYAN CERRAHİDEN SONRA RADYOTERAPİ
Moertel ve ark. 1969’da gastrik kanserin kombine
modalite tedavisi olarak postoperatif rolünü bildiren yeni ufuklar açan
çalışmaları yayınlamışlardır.9 İleri gastrik kanserli hastalar
postop 40 Gy ve 40 Gy+5-FU (radyosensitizer) olarak randomize
edilmişlerdir.RT+5 -FU kombinasyonu ile survide belirgin düzelme vardır. Bu
düzelme özefagus, pankreas, rektal ve anal kanserlerdeki gibi 5-FU bazlı
konkurrent RT+KT kombinasyonunun sadece RT ye üstünlüğü ile uyum
göstermektedir.
Diğer randomize çalışmalarda ise unresectable/
residüel hastalıklı hastalar dahil etmiştir. Şunu özellikle söylemek gerekir ki
bu çalışmaların hiçbirinde residüel hastalığı kontrol edecek uygun dozu
vermemişlerdir. Genellikle negatif cerrahi sınırlı tam rezeksiyondan sonra
45-50 Gy önerilir. Residüel hastalıklı hastalar en az 55-65 Gy doza ihtiyaç duyar ki bu da mide ve incebarsak
toleransının ötesindedir.
British Stomach Cancer Group’tan Allum ve ark.
çalışmasının ön sonucunda sadece cerrahi alanlarla karşılaştırıldığında postop.
RT alanlarda lokal nükste bariz azalma bildirilmiştir( %8 e %22)10 .
5-yıllık minimum takiple birlikte olan son raporda survide düzelme yoktur.11
Bu çalışmada kaydetmek gerekirse KT, RT ile eşzamanlı olarak verilmemiştir.
Gastrointestinal Study Group’u (GITSG) lokal olarak
unrezektabıl gastrik kanserli hastalarda kombine modalite tedavisi ile sadece
RT yi kıyaslıyan iki ardışık çalışma yaptılar. İlk çalışmada ( Scheine ve ark.)
kombine modalite tedavisi uygulanan hastaların %25 i ya öldü ya da tedavinin
ilk 10 haftasında klinik olarak kötüleştiler.12 Mamafih daha ilerki
takiplerde sadece KT ile kıyaslanan kombine modalite tedavisinde 4-yıllık
survide belirgin artış gözlendi.( %18 e karşı % 6)
Bu çalışma ile erken morbidite ve mortalitenin
yüksek oranı nedeniyle GITSG ‘nın yerine kombine modalite kolu olan çalışma ile
modifiye ederek değiştirdiler. Modifikasyonlar kombine modalite tedavisinden
önce KT’ye ek olarak Doxorubicin ilavesi cerrahi kriterlerini yeniden gözden
geçirtti. RT split course dan ziyade
devamlı olarak verildi.13 Hastalar postop sadece KT (5-FU/ Metİl
CCNU-Doxorubicine) ve kombine modalite olmak üzere randomize edildiler.Derece 3
ve üstü toksisite oranı % 52 -59 du. GITSG ilk çalışmasının tersine bu
çalışmadaki kombine modalite tedavisi sağkalımı arttırmamıştır.
Özet olarak postoperatif kombine modalite tedavisi
ile cerrahiyi ya da postoperatif kemoterapiyi lokal unresektabl hastalıkta
karşılaştıran randomize veriler çelişkilidir. Bu durum, unrezektabl hastalıklı
kötü prognozlu hastaların seçilmiş oluşu ile açıklanabilir.
İNTRAOPERATİF RADYOTERAPİ
Radyoterapiyi uygulamanın
alternatif bir yöntemi de intraoperatif radyoterapidir(İORT).14-21
İntra operatif radyoterapi, tümör çevresindeki dokuların operasyon ile ekarte
edilerek, tümörlü dokuya direkt olarak ulaşılıp, ışın verilebilmek için
başvurulan bir radyoterapi yöntemidir. Operasyon ile tümör rezektabl ise
çıkartılır.Tümöre, yada yatağına hastanın karnı açık iken ,ışın dozu bir defada
direkt olarak verilir28,29,32- 36 .
İORT ya yalnız başına tedavi yöntemi olarak ya da
eksternal ışınlama ile birlikte kullanılır. Birlikte kullanımı genellikle
tümörün cerrahi olarak çıkartılamadığı durumlarda ya da İORT ile yeterli doz verilemediği durumlarda uygulanır.
Bu uygulamanın yapılabilmesi için ya Radyoterapi
odasında tüm cerrahi işlemlerin yapılabilmesi , yada ameliyathanenin
bitişiğinde radyoterapi odası olması gerekir.Böylece , hem operasyon hem de
ışınlama aynı zamanda gerçekleştirilebilir.Önce gastrektomi ile tümörlü doku
geniş bir şekilde çıkartılır, abdoman geçici olarak kapatılır. Hasta steril
örtüye sarılarak genel anestezi altında radyasyon odasına taşınır. Radyoterapi
odasında karın yeniden açılarak tümöre veya tümör yatağına ışınlama yapılır ve
sonra gastroenterestomi yapılarak abdomen kapatılır.
İORT ; uzak metastazı olmıyan, primer tümörü cerrahi
olarak çıkartmaya uygun olan olgularda uygulanır.
Elektron beam intraoperatif radyoterapi (eksternal
ışınlamalı ya da olmaksızın) seçilmiş çalışmalarının sonuçları tablo-3 te
görülmektedir. Sindelar, Takahashi ve Abe çalışmaları randomize faz III
çalışmalarıdır.16,17
Tablo-3 Mide Kanseri için İntraoperatif ve/veya
postoperatif eksternal radyoterapi sonuçları.
Seriler |
Hasta Sayısı. |
IORT(Gy) |
Ekst.ışın |
5FU |
Sağkalım |
|||
|
|
|
|
|
Evre |
HastaS. |
IORT |
5-yıl(%) |
Takahashi ve Abe |
110 |
28-35 |
yok |
yok |
I |
24 |
var |
87 |
|
|
|
|
|
|
43 |
yok |
93 |
|
|
|
|
|
II |
20 |
var |
84 |
|
|
|
|
|
|
11 |
yok |
62 |
|
|
|
|
|
III |
30 |
var |
62 |
|
|
|
|
|
|
38 |
yok |
37 |
|
|
|
|
|
IV |
27 |
var |
15 |
|
|
|
|
|
|
18 |
yok |
0 |
Ogata |
58 |
28-30 |
Yok |
yok |
II |
11 |
var |
100 |
|
|
|
|
|
|
38 |
yok |
63 |
|
|
|
|
|
III |
13 |
var |
80 |
|
|
|
|
|
|
34 |
yok |
60 |
|
|
|
|
|
IV |
34 |
var |
12 |
|
|
|
|
|
|
48 |
yok |
13 |
Sindeler ve ark. tarafından National Cancer
Institute’den sınırlı randomize bir çalışma bildirilmiştir.15 Evre
III ya da IV hastalıklı gross rezeksiyonlu hastalar 20 Gy intraoperatif ya da
50 Gy postoperatif eksternal radyoterapi almak üzere randomize edilmişlerdir.
Lokal başarısızlığa erişmekteki ortalama süreç intraoperatif ışınlananlarda
bariz olarak uzamıştır ( 21 aya karşın 8 ay).Ayrıca, postoperatif komplikasyon
oranı düşükken(%40-%72) İntraoperatif radyoterapi almış hastalarda median
sağkalım daha yüksektir(21 aya karşın 10 ay). Bu farklılıkların hiçbiri istatistiki
öneme ulaşamamıştır.
Takahashi ve Abe hastaları hastaneye başvurularına
göre cerrahi + intraoperatif radyoterapi (28-35 Gy) ile sadece cerrahi olarak
randomize etmişlerdir.16,17 İntraoperatif radyoterapi kolunda
sağkalımda artış olmasına rağmen bu evre III ve IV hastalara sınırlıdır. Bu
etkileyici sonuçlara rağmen farklı randomizasyon metodu ve prognostik
faktörlere göre hastaları kategorize etmedeki zorluk bu çalışmada problemdir.
Bunun dışında; daha geniş cerrahi evreleme ve Japonya’da gastrik kanserin daha
erken ortaya çıkışı bu verilerin diğer ülkelerin verileriyle karşılaştırmayı
zorlaştırmaktadır.
Calvo ve ark. nın faz II çalışmasında, hastalar 15
Gy intraoperatif radyoterapi takiben postoperatif 40 ila 46 Gy eksternal
radyoterapi almışlardır. 5-FU tabanlı kemoterapi çeşitli tekniklerle
verilmiştir. Maksimum 71 ay ve ortalama 22 ay takipte overall sağkalım oranı
%39 du. Bir not olarak gastrointestinal kanamanın %13 vertebra korpusu
çökmesinin %13 ve enteritin % 19 olarak geç komplikasyonlara girdiğini
söyleyebiliriz. Bu serilerdeki yüksek komplikasyon oranlarının eksternal +
intraoperatif radyoterapi kombinasyonuna bağlı olduğu belirtilebilir.
Avizonis ve ark. Radiation Therapy Oncology Group
(RTOG) 8504 faz II çalışmasındaki post operatif eksternal radyoterapili veya
eksternal radyoterapisiz intraoperatif radyoterapi sonuçlarını bildirmişlerdir.19
Cerrahi gören 43 hastadan 27 si lokoregional hastalıklı olup ortalama 13.75 i
intraoperatif radyoterapi almışlardır. Postoperatif 23 hasta ise ortalama 45 Gy
eksternal radyoterapi almışlardır. Herhangi bir kemoterapi verilmemiştir. 27
hastanın % 27 si gros residü hastalıklı iken, %59 evre III hastalıklı, % 11
evre IV hastalıklı, %30 linitis plastikalı ve %89 u kötü diferansiye
tümörlüydü.
19 aylık
ortalama takipte median sağkalım 19 aydı, ve 2-yıllık istatistiki
hastalıksız sağ kalım oranı %20 ve overall survi oranı %47 idi. Lokal
başarısızlık oranı intraoperatif radyoterapi alanı içindeki başarısızlık olarak
%15 ‘ti., ve başarısızlık komponenti olarak % 37’idi. Gros residüel hastalıklı
hastaların sonuçları ayrı olarak bildirilmedi. Belirgin postop komplikasyon
gelişen %15 olmasına rağmen sadece bir tane anostomatik sızıntı gelişti.
Özet olarak, sınırlı bilgiler göstermektedirki
intraoperatif radyoterapi seçilmiş gastrik kanserli hastalarda faydalı
olabilir. Cerrahi ve eksternal radyoterapi ‘nin kombine edildiği optimil metod
henüz belirlenmiştir. Gastrik kanserde intraoperatif radyoterapi kullanımı
henüz araştırılmaktadır.
PALYATİF RADYOTERAPİ
Palyatif tedavide radyoterapi kanama, obstrüksiyon,
ve hastaların %50-75’de ağrı gibi semptomların giderilmesinde kullanılır.22
Yüksek performans durumu gibi iyi prognostik faktörlü hastalar residüel gross
hastalıkla mikroskopik kıyaslandığında 5-FU temelli kemoterapi alanları yüksek
cevap oranı göstermeye eğilimli olduğu izlenmiştir. Bütün olarak, palyasyon
süreci 4 ila 18 aydır.22-24
İLERLEMİŞ GASTRİK KANSERDE RADYOTERAPİNİN ROLÜ
Gastro İntestinal Tümör Çalışma grubu lokal
ilerlemiş gastrik kanserli hastalarda kemoterapinin yanında radyoterapinin
rolünü karşılaştıran randomize bir çalışmayı yönetti. Erken veriler kombine
modalite için düşük sağkalımı gösterdi, fakat daha sonra yapılan analizler 5
yıllık sağkalımın kombine modalitede daha iyi olduğunu gösterdi. Daha sonra,
tek başına kemoterapi ile kemoterapi sonrasında radyoterapiyi karşılaştıran
ikinci bir protokol oluşturuldu. Kemoterapi 5-FU, metil-CCNU ve doksorubisini
içeriyordu. Bu çalışmada kombine modalite tedavisinde uzun süreli sağkalım
gösterilemedi.13
436 hastayı içeren bir İngiliz çalışmasında adjuvan
postoperatif radyoterapi (45 Gy), modifiye FAM(5-FU / doksorubisin / mitomisin)
ve kontrol grubu karşılaştırılmış. Tedavi sonucunda belirgin bir farklılık
yoktu, 5 yıllık sağkalım oranı yalnızca cerrahi için % 20, cerrahi +
radyoterapi için %12 ve cerrahi + kemoterapi içinse %19 dur.11
HENÜZ DEVAM EDEN ÇALIŞMA PROTOKOLLERİ
Halen devam etmekte olan birçok çalışma protokolleri
mevcuttur. Bunların bazıları aşağıdadır:
NCI HIGH-PRIORITY STUDY
INT 0116
RTOG 90-18
SWOG 9008
CALGB 9195
EGOC 6290
NCCTG 90-41-51
GTSG
SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Mide kanseri tedavisinde radyoterapinin yeri oldukça
sınırlıdır. Mide kanserinde lokoregional başarısızlık insidansının yüksekliği
potansiyel küratif cerrahiden sonra adjuvan tedavi için yeterli bir sebeptir.
Postoperatif radyoterapinin mide kanserindeki rolünü araştıran hemen hemen tüm
seriler mikroskobik ya da gros rezidüel hastalıklı hastaları içerdiğinden
verilerin yorumlanmasını güçleştirmektedir.
Radyoterapinin adjuvan tedavideki rolü (kemoterapili
yada olmaksızın) halen aşikar değildir. Tam rezeksiyondan sonraki standart
tedavi sadece bir gözlemdir. Irtergroup 0116 faz III kombine modalite
postoperatif adjuvan tedavi ile sadeçe cerrahiyi karşılaştıran halen yürütülen
çalışma bu yayınla işaret edilmiştir. Adjuvan tedavi almak için seçilen
hastalarda 45 Gy lokorejyonel radyoterapi + 5-FU tabanlı kemoterapi
kullanılması önerilir.
Lokal unrezektabıl veya residüel hastalığın tedavisinde, postop radyoterapi ve 5-FU tabanlı kemoterapi lokorejyonel başarısızlığı azaltır ve sağ kalımı arttırabilir. Mantıklı bir yaklaşım olmasına rağmen, şu anda halen standart tedavi olarak kullanılmamaktadır. Radyoterapi almak üzere seçilen hastalarda uygun dozda 5-FU tabanlı kemoterapiler verilmelidir. İntraoperatif radyoterapi ümit verici görülmektedir ama henüz çalışma halindedir. İORT ile elde edilen başarılı sayılabilecek sonuçlar birkaç merkeze sınırlı kalmakta ve uygulamanın zorluğu nedeniyle tüm merkezlerde yaygın bir şekilde kullanılamamaktadır. Dolayısıyla daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.Palyatif tedavide radyoterapi hastalarının çoğunda semptomatik düzelme yapar. Lokal ileri olgularda kemoterapi ile birlikte kullanıldığında, semptomların palyasyonu ve sağkalımda artma sağlanabilir .
KAYNAKLAR:
1.
Landry
J, Tepper JE, Wood WC, ve ark.: Patterns of failure following curative
resection of gastic cancer. Int J Radiat Oncol Biol Phys 19:1357-1362, 1990
2.
Gunderson
LL, Sosin H: Adenocarcinoma of the stomach: Areas of failure in a reoperation
series (second or sympomatic looks). Clinicopathologic correlation and
implications for adjuvant therapy. Int J Radiat Oncol Biol Phys 8:1-11, 1982
3.
Kinsella
TJ, Bloomer WD: Tolerance of the intestine to radiation therapy. Surg Gynecol
Obstet 151 : 273-284, 1990
4.
Klimberg
VS, Souba WW, Dolson DJ, ve ark.: Prophylactic glutamine protects the
intestinal mucosa from radiation injury. Cancer 66:62-68, 1990
5.
Coia
L, Myerson R, Tepper JE: Late effects of radiation therapy on the
gastrointestinal tract. Int J Radiat Oncol Biol Phys 31:1213-1236, 1995
6.
Moertel
CG, Childs DS, O’Fallon JR, ve ark.: Combined 5-FU and radiation therapy as a
surgical adjuvant for poor prognosis gastic carcinoma. J Clin Oncol
2:1249-1254, 1984
7.
Dent
DM, Werner ID, Novis B, ve ark.: Prospective randomized trial of combined
oncological therapy for gastric carcinoma. Cancer 44:385-392, 1979
8.
Lawrence
TS, Maybaum J: Fluoroprimidines as radiation sensitizers. Semin Radiat Oncol
3:20-28, 1993
9.
Moertel
CG, Childs DS, Reitemeier RJ ve ark.: Combined 5-FU and supervoltage radiation
therapy of locallay unresectable gastrointestinal carcinoma. Lancet 1:865-870,
1969
10.Allum W, Hallisey MT, Ward LC, ve ark.: A
controlled prospective randomized trial of adjuvant chemotherapy or
radiotherapy in resectable gastric cancer: Interim Report. Br J Cancer
60739-744, 1989
11.Hallisey MT, Dunn JA, Ward LC, ve ark. The
second British Stomach Cancer Group trial of adjuvant radiotherapy or
chemotherapy in resectable gastric cancer. Five-year follow-up. Lancet
343:1309-1312, 1994
12.Schein PS, Simith FP, Woolley PV, ve ark.:
Current management of advanced and locally unresectabl gastric carcinoma.
Cancer 50:2590-2596, 1982
13.Gastrointestinal Tumor Study Group: The
concept of locally advanced gastric cancer. Effect of treatment on outcome.
Cancer 66:2324-2330, 1990
14.Gastrointestinal Tumor Study Group: A
comparison of combination chemotherapy and combined modality therapy for
locally advanced gastric carcinoma. Cancer 49:1771-1777, 1982
15.Sindelar WF, Kinsella TJ: Randomized trial of
resection and intraoperative radiotherapy in locally advanced gastric cancer.
Proc Am Soc Clin Oncol 6:91, 1987
16.Abe M: Intraoperative radiotherapy for
gastric cancer. Intraoperative radiation therapy Boca Raton, FL;CRC, 1991, pp
166-179
17.Takahashi T, Abe M: Intra-operative radiotherapy
for carcinoma of the stomach. Eur J Surg Oncol 12:247-252, 1986
18.Calvo FA, Aristu JJ, Azinovic I ve ark.:
Updated report of a phase II trial. Int J Radiat Oncol Biol Phys 24:729-736,
1992
19.Avizonis VN; Buzydolski J, Lanciano R, ve
ark.: Treatment of adenocarcinoma of te stomachwith resection, intraoperative
radiotherapy, and adjuvant external beam radiation: A phase II study from
radiation therapy oncology group 85-04. Ann Surg Oncol 2:295-302, 1995
20.Chen G, Song S: Evelation of intraoperative
radiotherapy for gastric carcinoma-Analysis of 247 patients in Abe M:
Intraoperative Radiotherapy. New York, NY, Pergamon, 1991, pp190-191
21.Kramling HT, Willich N, Denecke H, ve ark:
Prospective randomized study on IORT for resectable gastric carcinoma in Abe M:
Intraoperative Radiotherapy. New York, NY, Pergamon, 1995, pp192-193
22.Falkson G, Van Eden EB, Sandison AG: A
controlled clinical trial of fluorouracil plus imidazole carboxamide dimethyl
triazeno plus vincristine plus bischloloethyl plus radiotherapy in stomach
cancer. Med Pediatr Oncol 2:111-120, 1976
23.Klaassen DJ, MacIntyre JM, Catton GE; ve
ark.: Treatment of locally resectable cancer of the stomach and pancreas: A
randomized comparison of 5-FU alone with radiation plus concurrent and
maintenance 5-FU: An Eastern Cooperative Oncology Group study. J Clin Oncol
3:373-381, 1985
24.Mantell BS: Radiotherapy for dysphagia due to
gastric carcinoma. Br J Surg 69:69-75, 1982
25.Kosse VA: Combined treatment of gastric
cancer using hypoxic radiotherapy. Vopr Onkol 36:1349,1990.
26.Shchepotin IB,Evans SRT,Chorny V, et al:
Intensive preoperative radiotherapy with local hyperthermia for the treatment
of gastric carcinoma. Surg Oncol 3:37,1994.
27.Talev MI,Starinskii VV,Kovalev BN, et
al:Results of combined treatment of cancer of the gastric antrum and gastric
body. Vopr Onkol 36:1485,1990.
28.Abe M, Takahashi M, Yabumoto E, et al :
Tecniques,indications and results of intraoperative radiotherapy of advanced
cancers.Radiology 116:693,1975
29.Abe M, Takahashi M, :intraoperative
radiotherapy; the Japanese experience. İnt J Radiat Onkol Biol Phys 7:863,1981.
30.Bleiberg H, et al:Role of radiotherapy in
cancers of the stomach.Bull Cancer.1997 Sep;84(9):913-916.
31.Matsuda T.: Radiotherapy of stomach
cancer(1), with special reference to pathological changes caused by radiation.
Rinsho Hoshasen. 1975 Dec;20(13):1199-1200.
32.Dubois JB, et al: Intraoperative radiotherapy
in cancers of the stomach.Preliminary results.Gastroenterol Clin
Biol.1991;15(1):89.
33.Kramling HJ, et al: Early results of IORT in
the treatment of gastric cancer. Front radiat Ther Oncol. 1997;31:157-160.
34. Hinkelbein W, et al: Intraoperative
radiotherapy(IORT) in the curative treatment of stomach cancer.
Rontgenpraxis.1994 Mar;
47(3):86-87,Review.
35.Minsky,B.D.: The Role of Radiotherapy in
gastric cancer.Seminars in Oncology 3(23):1996:390-396.
36.Kizir,A.: Mide Kanserinde Radyoterapi.
Sindirim Sistemi Kanserleri. İ.Ü.Onkoloji Enstitüsü Yayınları.5. 1998 Sayfa
243-247.