güneş    zamanı

zamanın güneşi
güneş zamanı

küçük bir ceylanın 
gözlerinde gördüm sizi
ağlıyordunuz
	otların hışırtısı
	rüzgarın esintisine karışırken

saçlarınız dağınıktı
lüle lüleydiler
gözlerinizdeki yaşın buğusu
kalbimi dağladı o an

üzerinizde
kırmızıdan
askılı bir elbise vardı
ve hasır şapkanız

bir elinizle tutuyordunuz onu
bir elinizle gülerken

			reha yunluel


çünküçünkü
   

vapurdaydım çünkü vapurdaydın, mutluydum çünkü yanımdaydın reha yunluel ilham

verdiğin ilhamla şiir yazıyorum gene savaştan bir gün öncesinin akşamı; verdiğin ilhamla sevgilim, savaştan kaçacağım... reha yunluel çamur

çamurluydu yerler, pisti, ve ben siperde boynuma kadar çamura batmış, seni düşünemiyordum. teslim olmamın da düşmana, sebebi buydu. reha yunluel

âsâ

şairleri bile yaşlanmıştı artık memleketimin;
ki o memlekette
kelime hazineleri daracık insanlar yaşardı...

herşeyler tekrarlardan ibaretti o memlekette
herşeyler slogandı.

ıssız sokaklarında,
o şairler dolaşırdı
	ellerinde âsâları
ki,
kelime hazineleri daracık insanlar tarafından yolunmuştu
herbir telinde
	bir şiir
		asılı sakalları...

				reha yunluel


üniversite
     
   saati
   

karanlıktı Beyazıt meydanı bomboştu, tek gözü yanlış yanan üniversite saati tek gözüyle ağlıyordu. yanımda sen vardın, yanında ben vardım, iki çift göz vardı yaşama sevinciyle canlı mı canlı mutlu mu mutlu; tek gözü yanlış yanan üniversite saati karanlık gözüyle gülüyordu... reha yunluel müsvedde

ben bir şair müsveddesi yalnızlığına yokluğunu harman eden; ben bir şair müsveddesi taslak taslak çıkartan kendisini kendisinden... reha yunluel

müdavim

sessizliğin şehrinde
tatil zamanının bir şehir sessizliği vardı

duyulmadık duygular
	çarpışırdı
		kentin bomboş sokaklarında

yalnızlıklar
trafik çekicilerinin güdümünde
ıssız otoparklara atılırdı

yalnızlıklar
karşılaştıklarında rastgele
beraberlik türküleri söylerlerdi
radyo ışıklarının altında geceleri

onlar ki
kurtulduklarında güdümünden çekicilerin
		yalnız durakların müdavimi...

				reha yunluel

davet

tüm zamanın
ve
tüm zamansızlıkların ötesindeydik

gölgedeki gerçekler
tel örgüler ardındaydı

sizse
berisinden bakıyordunuz
	tel örgülerin,
		gerçeklere

sizin gerçeğiniz
benim gerçeğimdi
sizin yüreğiniz 
benim yüreğim

döviz bürolarında 
	bozdurulmuş değildi  kalplerimiz...

güneş 
tam tepemizdeydi

serin bir havada da olsa
bir geminin camlarından el sallıyordu 
bana ve size

siz
ve güzel bacaklarınızı örten
o mini siyah eteğiniz

rüzgar
kulaklarınıza
benim kokumu fısıldadığında hafiften

siz güzel bacaklarınızla yaptınız
aşk dâvetinizi...

			reha yunluel


bekleyiş
   

saatler boyu beklenileni bekledim ama hep beklenilmeyenler geldi reha yunluel cevap    kâğıdı

ölüm üzerine sorular sorulmuştu simsiyah bir elbisede cevapladım onları siyah-beyaz cevap kâğıdıma rengarenk kelebekler kondular birdenbire ve ben sınıfta kaldım... reha yunluel

Yırtık Yapraklar

başyaprak
sevişmeler
sevişmeler2
çığlıklar
çığlıklar2
intiharlar
intiharlar2
vesairevesairevesaireler
vesairevesairevesaireler2
Cebbaroğlu ortak yaprağı
Jacques Prévert yaprağı
Arthur Rimbaud yaprağı
Marie Takwam yaprağı
Richard Brautigan yaprağı
şair grevi
linklerim, linklersin, linkler, linkleriz, linklersiniz, linklerler