Türk Gazeteleri
HÜRRİYET
SABAH
MİLLİYET
RADİKAL
CUMHURİYET
TÜRKİYE
AKŞAM GAZETESİ
|
|
BİRAZ DA GÜLELİM |
|
Salak asker!..?
.......Iki general bir cafede oturup konusuyorlarmis. Içkinin de etkisiyle generalin biri "benim bir erim var çok salak demis. Digeriyse "hayir, benim bir erim var o daha da salaktir." demis. Tartisma çok büyümeden kimin askerinin daha salak oldugunu anlamak için yarisma gibi bir sey yapmaya karar vermisler. Ilk general askerini yanina çagirip "oglum, git bana su 5000 lirayla bir Mercedes al gel" demis. Ikinci general de askerini çagirip "git bak ben ordu evinde miyim?" demis. Iki asker yolda karsilasmislar. Ilki "ya benim general çok salak. Bu günün pazar oldugunu bildigi halde beni araba aldirmaya gönderdi." demis. Ikincisiyse "benim general daha salak. Yaninda telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demis.
|
|
Türk polisi?
Yagmurlu, soguk bir günde Amerika'da dünya polis teskilatlarinin yarismasi vardir. Yarismada Amerikan polisleri, Alman polisleri, Rus polisleri, Italyan polisleri ve Türk polisleri yarismaktadir. Yarismanin amaci ormanda bir fili hangi ülkanin polis tesklati daha az sürede yakalayacakdir. Yarisma baslar ve Alman polisleri ormana girerler aradan 30 dakika geçer ve Alman polisleri gelir. Sira Rus polislerine gelir ve ayni sekilde ormana girerler aradan 15 dakika geçer ve Rus polisleri gelir. Amerikan polislerine sira gelince üstün elektronik aletleriyle fili 10 dakikada ormandan çikarirlar. Sira gelir Türk polisine ormana girerler ve aradan 3 dakika geçer ve beraberinde'de bir ayi getirirler, bütün polis teskilatlari saskinlik içerisinde türklere sorarlar biz sana fil dedik siz bize ayi getirmissiniz diyince Türkler daha cevap vermeden ayi atilir söze abi anam avradim olsun ki ben filim der.
|
İddia
Barda uzun süre tek basina içki içen adam bir süre sonra barmene
"Biliyormusun, ben sol gözümü isirabilirim" demis Dogal olarak barmen buna inanmamis. 1,000,000 Lirasina
iddiaya girmisler. Adam, takma olan sol gözünü çikarmis; isirmis ve barmenin hayret dolu bakislari
arasinda parayi cebine atmis. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüs ve "Biliyormusun"
demis; "ben sag gözümü de isiririm!" Adamin tavirlarindan kör olmadigini; dolayisiyla öbür gözünün de takma olamayacagini düsünen barmen, parasini kurtarabilmek umuduyla hemen 1,000,000 sina iddiaya girmis. Adam sakin sakin takma dislerini çikarip saglam olan sag gözünü de isirmis. Aradan bir kaç saat geçince, müsteri barmene "Iki milyonunu kurtarmak için sana bir firsat vermek istiyorum" demis. "Iki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturdugum yerden taaa öbür köseye yerlestirecegin bir bira sisesinin içine, bir damla bile etrafa siçratmadan iseyebilirim." Barmen uzun uzun bu isin altinda nasil bir üç kagit olabilecegini düsünmüs; bulamamais ve iddiayi kabul etmis. Salonun en uzak kösesine bir sise yerlestirmisler ve adam isemeye baslamis. Degil etrafa bir damla damlatmamak; ortaligi tam anlamiyla berbat etmis. Barmen paralini kurtarmanin sevinciyle oldugu yerde ziplamaya baslamis. Biraz sakinlesince adama dönüp "Kesinlikle kaybedecegini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormus. "Kaybettigimi de nerden çikardiniz?" demis adam; "Su karsi masada oturan iki asik suratli adami görüyormusunuz? Iste onlarla ""barin orta yerine iserim, barmen de sevinçten ziplar"" diye 5'er milyon lirasina iddiaya girdim".
|
|
CEHENNEMİNİ SEÇ BAKALIM
Dört samimi arkadas ayni arabada yolculuk ederken trafik kazasinda ölürler. Azrail "Türk cehennemine mi yoksa avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz?" diye sorar. "Fark nedir?" diye sorarlar. Azrail "Avrupa cehenneminde her gün bir kepçe Türk cehenneminde her gün bir kova bok yersiniz" der. Üç tanesi "biz Türk dogduk, Türk ölürüz" der. Bir tanesi ise uyaniktir, Avrupa cehennemini seçer. Ve aradan epey zaman geçer avrupa cehennemindeki adam artik kepçe kepçe yemekten bikmistir, arkadaslarinin durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider. Oysa onlar sen sakrak gülerek karsilarlar onu. Dayanamaz sorar: "Ben bir kepçesini hazmedemezken siz her gün bir kova bok yiyip nasil bu kadar neseli olursunuz?" "Oglum oglum" derler "Burasi Türk cehennemi, bir gün bok olur kova olmaz bir gün kova olur bok olmaz, 3 aydir bir bok yedigimiz yok!"
|
Savaş
Gemisi Bir savaş gemisi karanlık ve sisli bir gecede
yol alıyormuş.Derken kaptan koşkundeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine
doğru gelen bir ışık farketmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek şumesajı
geçmiş: -"Derhal rotanızı 30 derece doğuya çeviriniz"Karşıdan anında
cevap gelmiş:-"Sen rotanı 30 derece batıya çevir!" Komutan şaşırmış,
biraz da sinirlenmiş, mesajı tekrarlamış: -"Rotanı derhal 30 derece doğuya
çevir, emrediyorum! Karşıdan cevap: -"Asıl sen rotanı 30 derece batıya
çevireceksin!" Komutan öfkeden küplere binmiş, bir mesaj daha yollamış
-"Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 30 derece batıya
çevir!" Cevap: -"Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen
rotanı 30 derece doğuya çevir" Komutan, o kadar sinirlenmiş ki, hemen murettebata
bütün topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son kez bir mesaj
göndermis: -"Burası bir savaş gemisi, derhal rotanı 30 derece batıya
çevirmezsen ateşe başlayacağız" Karsıdan cevap gelmiş: - "Burası da bir
deniz feneri.. Sen rotanı 30 derece doğuya çevirmezsen kayalara çarpacaksın"
|
|
Temel
ve Patronu Temeli patronu çağırıyor ve diyor ki..-Temel
sen en iyi elemanlarımdan birisin ..bunun için seni brezilyadaki büromuza müdür
yapıyorum ..oraya tayin oldun diyor..tabi Temelin yüzü asılıyor...patron soruyor
oğlum ne bu hal sevinsene lan.. Temel...patron ben orayı sevmem hiç..brezilyada
fahişeler ve futbol takımları vardır diyo.. patron hiddetleniyo..bağara bağara.. -Ne
diyosun lan sen ?..bilmiyomusunki benim karım brezilyalı.. Temel hiç çaktırmıyo
tabi.. -Ciddi mi patron karınız hangi futbol takımında oynuyor?
|
Eşek Doktor Olurmu?
.........Zenginlerden
biri bir üniversiteye yüklü miktarda bağış yapmış. Yaptığı bu bağıştan
ötürü ona "Fahri Doktora" lik vermişler. Ancak eve geldiğinde karısı : -
Sen doktor oldun. Bende istiyorum. Git bir bağışta benim için yap. Banada
doktoralık al demiş. - Yaw etme eyleme. Bak ya verirler ya vermezler. . . ....Adam
yine gitmiş üniversiteye. Rektörle görüşmeye başlamış.- Yaw ben doktor oldum.
Ancak benim karımda istiyor. Evde huzur kalmadı. Bir bağış daha yapsam onada
doktoralık alabilir miyiz ? - Tabii. Neden olmasın. .......Adam yine yüklü miktarda
bağış yapmış üniversiteye. Karısı da doktor olmus. Bir süre sonra karısı : -
Beey. Git bizim ata da doktoralık al. Sen doktor oldun, ben doktor oldum hayvan
komplekse girdi. - Yaw olur mu hanım. Ata doktorluk verirler mi. - Ama hayan yemeden
içmeden kesildi. Çabuk git ona da doktorluk al. - Valla ya olur, ya olmaz. Ben giderim
rektörle görüşmeye. ........Adam yine üniversitede. Rektörle görüşüyor. -
Rektör bey. Ben doktor oldum, karım doktor oldu. Bizim at bunalım geçiriyor.
Hayvan komplekse girdi Bir bağışda onun için yapsam ona da doktorluk verir misiniz? .
....Rektör bir süre düşünmüş. - Tabii. Neden olmasın. Şimdiye kadar ne eşeklere
doktorluk verdik...
|
Temel
ve Arkeoloji Temel bilim adamı iken bir arkeoloji
araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;-Biz
ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları
bulduk.Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır. Sıra
Türkiye`ye gelir ve Temel başlar anlatmaya: -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50
metre aşağıya indik ama hiçbirşey bulamadık. Öyleyse bizim atalarımız
telsiz telefon kullanmışlardır.
|
|
Microsoft'un
Kaderi Windows 95'i geliştiren programcılardan biri
ölür ve kendisini Cennet ya da Cehennem'e gönderecek olan komitenin karşısında
bulur. Komite, programcıya kararı öncesinde iki yeri de görmek isteyip istemediğini
sorar. Adam da "tabi, neden olmasın" der. Meleklerden biri adamı alır ve
harika bir plaja götürür. Kızlar güneşin altında voleybol oynamakta, rock and roll
yapmakta, herkes inanılmaz eğlenmektedir."Vay canına!" der bizimki,
"Cennet mükemmel bir yermiş!""Hayır" diye düzeltir melek,
"orası Cehennem'di. şimdi gel da sana Cennet'i göstereyim". Efendim, bir
süre sonra melek bizimkine başka bir yer daha gösterir. Bir yığın insan bir parkta
tombala oynamakta ve ölü güvercinlere darı atmaktadır. "Burası Cennet mi?"
diye sorar bizim Windows programcısı."Evet" der melek. "O zaman ben de
Cehennem'i seçiyorum" der ve bunu der demez bir anda kendini kaynayan bir kazanın
içinde bulur. Kazanın altı alev alev yanmaktadır. "Hey" diye bağırır
bizimki, "hani plaj nerde, hani müzik, hani kızlar".Meleğin cevabı kısa ve
net olur: "Oluum, o sadece bir demoydu."
|
Temel
Bir Gün Bir gün Temel balığa çıkar.İyi bir avdan
sonra bir tekne balık tutar.Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına
çıkar.Temel dua etmeye başlar. Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu
balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden. Hava bir zaman sonra düzelir. Temel
evine dönmeye başlar. Birtaraftanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla,
yarısını dağıtsam olur der.Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu
balıkların yarısıda çok fazla ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.Biraz
daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel
kafasını gök yüzüne diker ve şöyle der."Haçen sen de şakadan hiç
anlamiyusun."
|
Temel Londra'da Temel Londra'da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor. 'Ulan'
diyor, __Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor
aynanın karşısına ve purova yapıyor... __Bana bir fvisku,,,,,yok böyle
anlarlar __Bana bir raki......'yok' diyor 'böyle de anlarlar. __Bana bir bira....
Tamam diyor böyle iyi anlamazlar.... Ve aşağıya iniyor, masaya dirseklerini dayıyor
ve sesleniyor. Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor:
__Birader sen laz mısın? Temel _uuuy nasıl anladın diyor; _burası resepsiyon da
bar karşıda......!
|
Maymun Adamın biri çok susamış halde bara
girmiş. -Barmen bana bir buzlu viski demiş. Tam viskiyi içecekken bir maymun
gelip kuyruğunu viskinin içine sokup kaçmış. Adam bozulmuş: -Barmen ben bu
viskiyi içmem demiş. Barmen adama yeniden viski doldurmuş. Yine aynı olay olmuş. Adam
sinirlenip barmene sormuş: -Kuyruğunu viskime batıran maymun senin mi?
-Hayır. Ama bir de şu çalgıcılara sorun, belki onlarındır. Adam piyanonun
başındaki çalgıcıya gidip sormuş. -Kuyruğunu viskime batıran maymunu biliyor
musun? -Bilmiyorum ama ıslıkla çalarsan çıkarabilirim...
|
Adamın
Biri Adamın biri bir
kuyunun etrafinda hoplayıp, zıplayıp "15 hi hi hi, 15 hi hi hi" diye şarkı
söylüyormuş. Yoldan geçen başka biri bunu görmüş ve adamın yanına gelerek
büyük bir merakla: - Yav kardeşim nedir bu 15 hi hi hi 15 hi hi hi; diye sormuş.
Öteki de kuyuyu göstererek - Şuraya bak anlarsın; demiş. Adam tam eğilip kuyuya
doğru bakarken öteki arkasına sıkı bir tekme yapıştırmış. Adam kuyu'ya
düşmüş. - 16 hi hi hi, 16 hi hi hi.
|
|
|
|
|
|
|