NEREDEN GELİP NEREYE GİDİYORUZ..
Baslangic
Nereden gelip nereye gidiyoruz?
Belimizi dogrultup kalktigimizdan beri iki ayak ustune,
kolumuzu bir sopa boyu uzattigimizdan beri,
tasi yonttugumuzdan beri yikan da yaratan da biziz
yikan da yaratan da biziz bu guzelim, bu yasaasi dunyada.
Nereden gelip nereye gidiyoruz?
Arkamizda kalan yollarda ayak izlerimiz kanli,
arkamizda kalan yollarda ulu uyumlari ellerimizin, aklimizin,
yuregimizin,
toprakta, tasta, tuncta, tuvalde, celikte ve plastikte.
Nereden gelip nereye gidiyoruz?
Kanli ayak izlerimiz midir onumuzdeki yollarda duran?
Bir cehennem cikmazinda mi sona erecek onumuzdeki yollar?
Nereden gelip nereye gidiyoruz?
Cocuklarin avuclarinda gunlerimiz sira bekler,
gunlerimiz tohumlardir avuclarinda cocuklarin.
cocuklarin avuclarinda yeserecekler.
Cocuklar olebilir yarin,
hem de ne sitmadan ne kuspalazindan,
duserek de degil kuyulara filan;
cocuklar olebilir yarin,
cocuklar olebilir yarin atom bulutlarinin isiginda,
ne bir santim kemik, ne bir damla kan,
cocuklar olebilir yarin atom bulutlarinin isiginda,
arkalarinda bir avuc ku"l bile degil
arkalarinda golgelerinden baska bir sey birakmadan.
Negatif resimcikler boslugun karanliginda
Krematoryum, krematoryum, krematoryum.
Bir deniz goruyorum
olu baliklarla ortulu bir deniz.
Negatif resimcikler boslugun karanliginda;
yasanmamis gunlerimiz
cocuklarin avuclariyla birlikte yok olan.
***
Bir sehir vardi.
Yeller eser yerinde,
Bes sehir vardi,
Yeller eser yerinde,
Yuz sehir vardi,
Yeller eser yerinde,
Siirler yazilmayacak yok olan sehirlere,
Siir kalmayacak ki.
***
Pencerende bir sokak bulvarli,
Odan sicak,
Ak yastikta uzum karasi, saclar,
Adamlar paltolu, agaclar karli,
Penceren kalmayacak,
ne bulvarli sokak,
ne ak yastikta uzum karasi saclar,
ne paltolu adamlar, ne karli agaclar.
Olulere aglanmayacak,
olulere aglayacak gozler kalmayacak ki.
Eller kalmayacak.
***
Negatif resimcikler dallarin altindaki
yok olmus olan dallarin altindaki.
Yok olmus olan dallarin ustunden
o bulutlardir gecen.
Guneye goturmeyin beni,
olmek istemiyorum.
Olmek istemiyorum,
kuzeye goturmeyin beni.
Doguya goturmeyin beni,
olmek istemiyorum.
Olmek istemiyorum.
batiya goturmeyin beni.
Beni burda birakmayin,
goturun bir yerlere.
Olmek istemiyorum,
olmek istemiyorum.
O bulutlardir gecen
yok olmus dallarin ustunden.
Tahta, beton, teneke, toprak damlarimizla iki milyardan
artigiz
kadin, erkek, coluk, cocuk.
Ekmek hepimize yetmiyor,
kitap ta yetmiyor,
ama keder
diledigin kadar,
yorgunlk da goz alabildigine.
Hurriyet hepimize yetmiyor.
Hurriyet hepimize yetebilir
ve sevda kederi,
hastalik kederi,
ayrilik kederi,
kocalmak kederinden gayrisi a$mayabilir esigimizi.
Kitap hepimize yetebilir.
Ormanlarinki kadar uzun olabilir omrumuz.
Yeter ki birakmayalim
yasanmamis gunlerimiz yok olmasin cocuklarin
avuclariyla birlikte,
boslugun karanligina cikmasin negatif resimcikler,
yeter ki ekmek ve hurriyet yolunda dovusebilmek icin
yasayabilelim.
Nazım HİKMET