Zaza Kirmanc Dimili
Research & Comments - Arastirma ve
Görüsler.
|
B. Qeraman
|
Bilindigi gibi Kürtlerin ve Kürdistan cografyasında yasıyan halkın tarihi, hep onları yok etmege çalısan düsmanları, yada onlarla menfaat zıtlıkları olanlarca yazılmıstır. En azından yakın zamana kadar bu böyleydi. Kürlerin dostları, yada tarafsız sayılabılecek kimi batılı arştırmacıların çalışmaları da, genellikle eksik bilgi ve yetersiz kaynaklarla, kimi önyargılı, bilimsel olmayan kaynaklara dayanıyordu. Bu nedenlede önemli olmalarına karşılık, eksik ve yanlış unsurlarla, bunlara dayalı, sonuçları bagrında taşıyordu. Kürtlerin ulusal uyanışları ve tarih bilinçleri geliştiği oranda bu eksiklikler ve kaynak yetersizlikleri göreceli olarak giderilmektedir. Bu iyi bir gelismedir. Fakat bunun dayanağinin ulusal örgütlenme ve ulus yaratma mücadelesi olmasi bir başka tehlikeyi beraberinde getirmektedir. Bu da her şeyi ulusal çıkarlar, ve ulusun birligine hizmet(!) etmesi şartina bağlı kılınması nedeniyle, bilimsel ve objektif sonuçlara varmaktan çok, siyasal sonuç yaratacak, daha dogrusu, istenilen siyasal sonuca götürecek yöntemler ön plana çıkıyor. Yaklaşımların her ikisi de yanlış ve bilimsellikten uzaktır. Dogru yaklaşım: yerinde ve kaynaklara dayanan, kanıtlanabilir, tarihi kökleri açıklanabilen ve objektif veriler kullanılarak yapılan, araştırma ve siyasi kaygıdan uzak sonuclara varabilmektir. Varılan bu sonuçları degerlendirerek, ondan siyasi sonuçlar yaratmak ayrı bir olaydır. Bu, bilimsel çalışma yapmak iddiasında olanların kaygısı ve tavrı olamaz. Siyasi uğraş içindeki kişi ve kurumlar da bu sonuçları gerçekçi yaklaşımlarla değerlendirerek sonuçlara ulaşmaya çalışmalıdırlar. yoksa hareket noktaları gerçekçi olmayan ugraşlar onları uyğulanabilir ve yaşama şansı olan politik sonuçlara götürmez. Araştırmacıyı doğru ve bilimsel sonuca götürmediği gibi. bu güne kadar Kürt ve Kürdistan coğrafyasında yapılan araştırmaların hemen hepsi, İşin, Alevilik boyutuyla Zazalık olğusunu, ya hiç hesaba katmadan, yada sadece "Kürtlerin bir kısmı Zazaca konuşur". "Bir kısım kürt te Alevi inancına tabidir" gibi çok yüzeysel ve hiç bir açıklamayı içermeyen değerlendirmeler yapılmıştır. Bu yargidir. Fakat araştırma ve inceleme olamaz. Çünkü sadece bir tesbit'i yapmakttadır. Yoksa bunun sosyal ve kültürel kökenleri ve politik sonuçları ne olmuştur ne olacaktır? sorularına pek bir yanıt yoktur. Yani: temelleri, farklılıkları, ortakliklari, esas olrak ortaya koymayan bir yaklaşımdır. Mesel; Zazaca ne demektir? Neyi içerir? tarihi olarak nerelerden kaynaklanmakta ve günümüzde ne gibi bir sonuca tekabul eder? bunun siyasi ve sosyal sonucu ne olabilir? sorularının: sorusu, araştırması ve yanıtı olmadan; sadece olgunun varlığını belirlemek yeterli değildir. Alevilik, o coğrafyada ne anlama gelir? neyin karşılığıdır, nerden kaynaklanmış, tarihi olrak ne roller üstlenmiş ve bu gün hangi anlamı ifade ediyor? bu soruların soruluş inceleniş ve cevaplanış biçimleri çok önemlidir. Bilimsel veriler ve ölçülerle mi? yoksa siyasal kayğı ve hesaplarla mı yapıldığı belirleyicidir. Mesela; Kürdistan coğrafyasında özellikle de Türkiye Kürdistanında, Zazalık ve Alevilik esaslı bir şekilde incelenip bilinmeden Kürt ve Kürdistanın tarihi, sosyolojisi,ve politik konuşlanması doğru değerlendirilemez. Çünkü eldeki veriler eksik olunca, varilan sonuç ta yanlış olur. Hep söylenir; 'Tarihi halk yapar'. diye. O zaman bu coğrafyanın tarihini orada yaşayan halkların ve kültürlerin tamamının bir ürünü olduğunu unutmamak gerek Konunun daha iyi anlaşılması için yakın tarihteki üç olayı hatırlamak epey yararlı olacaktır. Koçgiri ayaklanmasının Alevilik boyutu görülmeden ve kavranmadan bu hareket tarihteki yerine, yerli yerince oturtulamaz ve izahı hep topal kalır. Şıx Seid ayaklanmasının Zazalık boyutu ve sunni islamla olan bağlantısı yerli yerine konmadan, Dersimle olan soğukluk ve güvensizlik, Kürdistanın diğer bölgelerinden kopukluk mantıklı bir yere oturtulamaz. gene Dersim direnişi ve Seyid Rıza hareketinin Alevi-kızılbaş yönü ile Zazalık (Kırmanc-Dımıli) olgusu yerli yerine oturtulmadan gerçekçi bir tahlil yapmak ve doğru sonuçlar elde etmek imkan dışıdır. Yaparım diyen varsa, yapılanın eksik ve sakat bir değerlendirme olacağını şimdiden sçylemeliyim. Dersim hareketinin Koçgiriyle ilişkisi ve Şıx Seid le ilşkisizliği nasıl açıklanabilecektir? Çok rahatlıkla görülebileceği gibi osmanlının son dönemi ve cumhuriyetin başindaki bellibaşli başkaldırılar çok net bir şekilde, ve önemli oranda Zazalık ve Alevilik olgularının etkisi altında olmuştur. Bunların birbirleriyle ilişkilerinde esas belirleyici, Alevilik ve Zazalık unsurudur. Bunun yerine oturtulması sanıldığından da önemlidir. Nitekim bu güne kadar, Kürt tarihi, dili, kültürü üzerindeki araştırmalarda bu eksiklik, çok net bir sekilde görülür. Zaza dili (yada lehçesi) üzerine yapılmış ciddi hiç bir çalışma yoktur. En azından Kurmanci(Kırdaski) ve Sorani uzerinde yapılmış olanlarla aynı boyutta bir çalışma yoktur. Alevilik konusunda var olan calışmaların %99 u Anadolu aleviligi ve Bektaşilik mantığıyla yapılmış çalışmalardır. Bunların da çok büyük bir kesimi Aleviliğin bir Türk yaratmasi ve Türk kültürü olduğunu ispatlama kayğisıyla yapılmış, siyasi amaçlı, önceden belirlenmiş sonuca veri yaratmak esasına dayalı bu nedenle de bilimsel olmaktan uzak çalışmalardır. O zaman geriye bir tek şey kalıyor. O da bu alanda yoğunlaşmak ve bu eksikliği gidermektir. Bu konuda da bazı sorunlar vardır. Bu güne kadar Zazalık ve Kürt Aleviligi, Dersim Aleviliği konusunda yapılan çalışmaların %99'u Zazaları ve (Dımıliler) Dersim Alevilerini(Kızılbaşlar) Kürtlerden ayrı bir halk olarak degerlendiren Zaza kökenli çevrelerdir. Bu tür çalışmalara da onların sonuçlarına da muhakkakki digerleri gibi ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Ne kadar bilimsel ölçulere dayandıkları, ne oranda politik kayğılardan uzak çalışmalar oldukları dikkatle değerlendirilmelidir. Tabii ki bu dedigim bilimsel çalışma, (tarih, dil, kültür) anlamında anlaşılmalı, yoksa birileri kendisini Kürt yada Kürtten ayrı bir ulus sayıyor ve öyle tanımlıyorsa, o, tamamen o kişilerin yada halkın sorunudur. Burada, birilerinin çıkıp "Zazalar Kürtlerin bir koludur, o halde Kendini Kürtten başka bir şey hissedemez" yada tersi, "Zazalar Kürt değildir kendini Kürt sayamaz" demek; bilimle uğraşanların işi değildir. O işleri politik organizasyonlar yapmaktadır zaten. Benim eleştirmeye calıştığım tutum da bu tutumun "Bilim" adına benimsenmesi tutumudur. Sonuç olarak özetlemek gerekirse:
Bu konuda yapılmış çalışmaların önemli bir kısmının bilimsel degeri ve güvenilirliği çok azdır. Daha çok politik amaçlara uygun sonuçlar çıkarılmış, hatta çoğu önemli konularda ciddi bir tek araştırma dahi yapılmamıştır. Ve bu çok büyük bir eksikliktir. Bu konuda en çok ihmal edilen konu, Zazalık olgusu ve Alevi-kızılbaş olgusudur. Buna sebep esas olarak politik ve siyasi kaygılardır. yoksa bilimsel yaklaşım değildir. Alevilik ve Zazalık olgusu doğru bir yöntemle incelenmeden Kürt ve Kürdistan bu günkü haliyle tam olarak anlaşılamaz.Tam olarak anlaşılamayan topluma tam bir çözüm sunulamaz, Çözüm diye dayatılacak sartlar, yeni çözümsüzlükleri bağrında yeşertmeğe mahkumdur. Her çözümsüzlük yeni patlamaların kaynagı olur. tarih bunun böyle olduğunu, hep göstermiştir. Ayni kuyuya yeniden ve yeniden düşmenin mantıkla izahı
yoktur. Kürt ve Kürdistan kamu oyunun bugün herkesten daha
çok demokrasiye ve hoşgörüye ihtiyacı vardır.
Herkesten daha çok soru sormaya. ve her soruya herkesten çok
değişik açılardan cevaplar aramaya ihtiyaci var.
Her cevabın, Kürdistan coğrafyasındaki geleceği
daha saglam ve saglıklı yapacagı açıktır.
Kürdistan cografyasının hiç ihtiyaç duymaması
gereken şey ise, "Kürt resmi politikalarıdır".
(Not: Bu yazı Toplumsal KAYNAK dergisinin ocak - subat 97 sayısında ve daha sonra Türkiyede yayınlanmakta olan UZUN YÜRÜYÜS dergisinin Mart'97 12nci sayısının 51nci sayfasında yayınlandı.) |
|
Send mailto zazaprodi@usa.net
with questions or comments
about this web site.Copyright
İ 1996
Zaza / Kirmanc INFORMATION
SITES
Last modified:
July 30 , 1998
|