12
Avukat Artsa, perdeleri örtük karanlık odada altı adımda
bir duvarla yüzleştiği git-gelli mesafeyi, onlarca kez arşınlamıştı...
Salon
dışına çıktığında sanıkların yakınlarının yüz kırışıklığından
olanları anlatmaya gereksinim duymadı Ber... Nihayetinde onlar da izlemişti. Duymuşlardı kararı...
HasHüsBab,
ince kıvrımlar halinde akan gözyaşını silme gereği duymadan, "Bu nasıl yasadır, anlamıyorum..."
dedi... Zor konuşturur... Sıkıntılı hal; bazen düşünceleri tam karşılayan sözcükler
üretir... Izdırap; insanı ozan yapar, şair yapar... Ressam yapar... Kekeme
insanı; türküleri en iyi tarzda yorumlayan güzel sese dönüştürür... Önceki konuşmalarında doğal kekeme
HasHüsBab’ın dili çözülmüştü. "Daha geçen aylar devleti ve milleti soyanlara iki ay ceza verilmişken
bir dolmuş parası için bu kadar ceza verilir mi? Bu nasıl yargı?... Bu nasıl adalet?... Yazık
değil mi?..."
Ber, avukat olarak yargının; "İddia-Savunma-Karar," dan oluşan üç
sacayağından biri olan "Savunma" sacayağını temsil ediyordu. Eleştiri kendisini de kapsıyordu.
‘Bir şeyi temsil ediyorsan, her ne olursa olsun, eleştirilere karşı temsil ettiğin şeyi
savunmak zorunda’ olma ilkesine uydu. "Yargı başkanı ve üyelerle ile ilgili bir olay değil... "
dedi. Alnında biriken terleri elinin tersiyle silerek, "Gerçi silahlı gaspa sokulmayabilirlerdi... Ama olayı
öyle yorumlayıp takdirlerini bu yönde kullandılar. Bir suç sabit olduğunda
onun karşılığında bulunan maddede ne ceza yazıyorsa Yargı ona karar vermek zorundadır. Silahlı gaspla ilgili cezanın asgarisini verdiler... Buna da şükür... Bir umut, bozulması için Yüksek Yargı Denetlemesine göndereceğim, bozulursa ne ala... dedi Ber kısık sesle.
Bes’in
babası; BesBab’ da HasHüsBab’ın kanısını destekler içerikte, "Ekonomik kriz nedeniyle
işten atılmasaydık..." Olumsuz Düşüncelerin, olumsuz duygularla benzeşmesinden olması gereken
gerçekleşti. Ağlaması cümlesini yarım bıraktı. Ama yarım kalmasına razı olmadı.
"Çocuklarımızın cebinde dolmuş parası olacaktı.
Bir dolmuş parası için çocuklarımızı bu hale getirenler ve soygunculara sessiz kalanlar utansın,"
dedi. Rahatlamamıştı, rahatlamadan da Ber’i bırakmak istemiyordu. Ber, avukat olarak sacayaklardan
birini temsil ediyordu. Ama, bu sacayak düşünce ve duygularını ifade etmesinden dolayı kendilerine zarar
vermeyecekti. Ber’e korkmadan anlatabilirdi. "Tüm bunlara neden olanlar, garibanlaşan insanların işlemiş
olduğu suçların her birinden; ceza almalılar, çocuğumun aldığı cezadan dolayı bu duruma
düşürenler de aynı cezayı almalılaaarrrr!..."